Bugüne kadar eserlerini okuduğum Engin Geçtan, Doğan Cüceloğlu ve Gülseren Budayıcıoğlu’nun da dile getirdiği gibi çocukluk yıllarında yaşadığımız travmalar ve aldığımız duygusal yaralar kimliğimiz, kişiliğimiz ve geleceğimizin şekillenmesinde çok belirleyici bir rol oynuyor. Özellikle sevgi açlığının yol açtığı duygusal yaraların ateşi bir ömür boyu sönmüyor. Birçok insan, bedenini ve ruhunu zehirleyen bu duygularla yüzleşmek yerine yok farz ederek bilinçli ya da bilinçsizce bastırma yolunu seçiyor. Bir ömür boyu bastırılan her bir duygu insanı içten içe tüketerek biyolojik ve psikolojik rahatsızlıklara kapı aralıyor.
• • •
Beden Asla Yalan Söylemez” adlı eserinde, çocukluğumuzda aldığımız bu yaraların, gelecek yaşamımızda ne gibi etkilerinin olabileceğini Dostoyevski, Nietzsche, Kafka, Rimbaude, Woolf ve Marcel Proust gibi yazar ve şairlerin hikayeleri başta olmak üzere, kendi gözlemlerine dayanan bazı liderlerin ve insanların yaşam hikayelerinden örnekler vererek anlatıyor. Onların çocukluklarında yaşadıkları travmaları ve sahip oldukları zehirli duyguları eserlerinde yarattıkları karakterler üzerinden nasıl aşmaya çalıştıklarını, birçoğunun da aşamayıp nasıl bedensel ve psikolojik rahatsızlıklara yakalanarak genç yaşta yaşama veda ettiklerini gösteriyor bizlere. Miller, yalnızca bunları anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda kendimizle yüzleşip bu duyguların ateşini nasıl söndürebileceğimizin çözüm yollarını da gösteriyor.
• • •
Gerçekten de Miller’in de satır aralarında ifade ettiği gibi çocukluk yıllarında kaptığımız zehirli duyguların acısı bir yaşam boyu bizimle birlikte geliyor. Kaybolmuyor ve yok olmuyorlar, zihnimizin mahzenlerinde bir ömür boyu bizi yönlendirmeye ve yönetmeye devam ediyorlar. Birçok insan farklı savunma mekanizmaları kullanarak bu duygularla baş edip yaşama tutunmaya çalışıyor. Kimi insan eserleriyle, sanatıyla, şiiriyle; kimi insan işiyle ve hobileriyle; kimi insan da hırsızlık, uyuşturucu kullanımı ve şiddet gibi suçlara bulaşarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Ama kendisiyle yüzleşip sorununu çözemediği sürece “üzerini örttüğü her şeyin altında kalıp” mutluluğu ve huzuru bir türlü yakalayamıyor.
• • •
Okuduğum her eserde çoğu zaman yazarlarının ayak izlerini arıyorum; kimliği ve kişiliğinin hangi toplumsal ve psikolojik ortamda şekillendiğini anlamaya çalışıyorum. O nedenle yazarların çocukluklarını ve gençlik yıllarını anlatan biyografileri, anıları ve günlüklerini okumayı seviyorum. Bu açıdan “Beden Asla Yalan Söylemez”, özellikle Dostoyevski, Nietzsche, Kafka, Çehov, Woolf, Proust gibi yazarları çocukluk yaşantılarıyla birlikte daha iyi tanımamı sağladı diyebilirim. Öyle ki bu eseri okurken Karamazov Kardeşler’de Dostoyevski’nin, “Babaya Mektup”ta Kafka’nın, “Böyle Buyurdu Zerdüşt” ve “Eco Homo”da Nietzsche’nin “babaları”na seslenişlerini duyuyor gibi bir hisse kapıldığımı söylemeliyim.
• • •
Kitap tüm bunlarla birlikte kendime yönelik farkındalığımı artırmam açısından da ilgi çekiciydi benim için. Konuyu bilimsel kavramlara boğmadan örnek vakalar üzerinden anlatması, kolay okunan dili, hem eserlerini okuduğumuz yazarların hem de kendi çocukluğumuza yönelik bir pencere açması yönüyle de gerçekten kitabın okunmaya değer olduğunu belirtmeliyim. Bu itibarla ufuk açıcı olan bu eseri, tüm okurlara, yaşamlarının bir döneminde mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum.
İyi okumalar dilerim!
İncelemenizi yeni görüp, okuyorum. Okuduklarımın üzerine dikkat kesildiğim bir kitap oldu. Emeğinize sağlık, yeni bir kitapla daha tanışmama vesile olduğunuz için teşekkür ederim. Keyifli okumalar, güzel paylaşımlarınız daim olsun.🌸
Kitabın yazarı bir psikolog. Yirmi yıl psikanaliz üzerine çalışmış. Bu konularla ilgili kitaptaki biyografisine göre yayınlanmış on üç kitabı var. Bu kitabı üç bölümden oluşuyor.
...
Bu kitabının birinci bölümünde özellikle bahsettiğim yazarların çocukluk yaşamlarına ve anne babalarıyla iletişimlerinin nasıl olduğuna dair bilgiler veriyor. İncelemede de bahsettiğim gibi bu bilgiler benim açımdan kitabı ilginç kılıyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde de ara ara bu yazarlarla ilgili bilgiler vermeye devam ediyor.
...
Okumanızı tavsiye ederim.👍
İyi okumalar dilerim.
İncelemenin kitapla ilgili bir farkındalık oluşturması benim için çok değerli. Kitabı mutlaka okumanızı öneririm.👌 Kıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.