" Zararlı kitaplardan ırak dur Yakov..El sürme kirli olanlarına. ..." - "Zararlı kitap yoktur.. dünyada, zararlı olan şey...kitaplardan korkmaktır" Bernard Malamud 26 Nisan 1914 yılında dünyaya gelmiş 18 Mart 1986 yılında vefat etmiş Amerikalı yazar döneminin bilinmiş en ünlü Yahudi yazarlarından biridir. Malamud Amerikalı bir yazar olduğu için roman yazmaya karar verdiğinde siyahiler ile beyazların bir çatışmasını anlatmak isterken o dönemde dedesinin anlattığı gerçek bir olaydan esinlenmiş ve 1913'te Kiev'de Yakov'unkiyle aynı suçtan yargılanan Mendel Beilis'ten esinlenerek ‘Tamirci’ eserini yazmış. Her türlü bir adaletsizlik evresini göstermek istemesi onun entelektüel yönünü ve olaylarda tıpkı romanın sonunda gibi madem bir haksızlık olacak o zaman önce baştakilere olsun algısıyla içindeki ifadeyi cümlelerine en ateşli dökebilmiş yazarlardan biridir. İktidar, kendi pisliğini bir insanın bir ideolojisini, varlığını ve hatta görüntüsünü kullanarak yapıyor olmasını gözler önüne seriyor. Öyle ki Tamirci kendini Yahudi hissetmeyen bir adamken hikayenin başında iktidarın oyunları yüzünden öteki yapmaya çalışılan insanların yanında olunması gerektiğini düşünmeye başlıyor insan ve eğer öleceksek haklı bri dava için ölmeli, bir yalanla heba olmaktan iyidir diyor. Benim için kitabın en sarsıcı, adalet duygusunun hepimize ne denli gerektiğini bir acı, bir olay karşısında nasıl bir kimlik edinmemiz gerektiğini Bibikov şöyle ifade etmiş , 'Senin hayatının değeri yoksa benimkinin de yok demektir. Yasalar seni korumuyorsa, gün gelecek, beni de korumayacak, demektir'. Adalet kavramını açıklamak için önce hep aklıma Kafka'nın Dava eserini getiririm belki de adalet kavramıyla dalga geçmeyi başarabilmiş tek eser ve Tamirci Kitabında da insan adaleti sorgularken sık sık düşünüyor, değişmeyen çok şey var. Mesela adaletsizlik hep aynı oranda hatta bazen artarak devam ediyor. Herkesin her türlü bahanesi var, biri siyah der öteki beyaz, biri Kürt der diğer Arap, savunur kendini üstelik ideolojisini dayatır, herkes yanlış o doğrusudur hep çünkü. İnsan, her şeyi başarmış ama insan olmayı hiç başaramamış bir hayvan bence bunun ispatı da yine bu kitapta içimin en çok yandığı karakterlerden biri olan Bibikov'dan, "Biz her ne kadar üstünkörü de olsa medeniyetin geliştiğini düşünsek de, karanlık geçmişin ana hatlarında pek değişen bir şey olmuyor. Ne yalan söyleyeyim, artık gelişme diye bir kavrama inanmıyorum." Dreyfus davasından da yola çıkarak bize dünyayı yine bildiğimiz pencereden gösteren bir eser olmuş. Emile Zola'nın ardında ben de hala Suçluyorum! ama sadece suçluları, faşistleri, bağnazları ve cahilleri, halkı sömüren iktidarı falan değil sadece bunca adaletsizlik içinde bile hala hiçbir şeyi görmemiş gibi yaşamaya devam eden herkesi. Hikayenin sonunda bence Tamirci bir şeyin vidasını gevşetti, direniş gösterip kendi ölümünden önce insanlara bir Çar'ın da ölebilecek kadar zavallı olduğunu... 1968 yılında usta oyuncakların yer aldığı bir filmi de mevcut youtube üzerinde ilgisini çekenler için tavsiye edilir. Edebiyatla kalın

TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,163 okunma

·

84 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Canan Ülkü