Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Yılmaz Güney – Salpa
Hücrem kitabının sonunda karşımıza çıkan Salpa. Ve Salpa’nın fikrî gelişimi anlatılıyor. Tıpkı birincisi gibi akıcı ve üslubu sarıcı bir kitap. Dayak, hela, balgam, bok, osuruk… gibi kullanılan her hoşa gitmeyen sözcük, olayların içine cuk oturduğu ve tam da o boşluğu doldurduğu için hiç sırıtmıyor. Kulağı tırmalayıcı gelmiyor. Yılmaz Güney’in üslubu, bizim sokakta duyduğumuz/duyacağımız her türden sözcüğün, edebî bir çerçevede kullanılmış hali, şeklinde geldi bana. * Kitabın en etkileyici kısmı, Salpa ve arkadaşı Kıvırcık’ın, Emniyet Müdürlüğü’nde yaşadıklarıdır. O kısmı okuyanlar, o feryatları duyabileceklerdir… * Salpa, Kıvırcık’ın rüzgarıyla bir yola çıkmış ama arkadaşı genelde başka bir ufka özelde de askere giderek yolları ayrılacak. Bu ayrılığın verdiği bocalamadan sonra artık Salda önde giden, Kadir de peşinden gelen olacak. * Beğendiğim Alıntılar “Önyargılar, kalıplaşmış düşünce yapısının, değişimi istemeyen güçlerin kapı köpekleriydi, bekçileriydi.” Sayfa:10 “Savaş başlamıştı… Birinci Salpa Kurtuluş Savaşı…” sayfa:17 “Yürüyorlardı. Kendi ölülerini taşıyan iki yorgun hamaldılar...” Sayfa:32 “Kimseye beğendirememişlerdi bakışlarını… Duruşlarını.” Sayfa:34 “Ayakkabısı, tek başına, az ötesinde duruyordu.” Sayfa:44 “Yürü… Ayağın şişer, kan toplar durursan… Yürü!..” sayfa:44 “İçinde korku yaşatan, onu üreten insan özgür olabilir mi?” sayfa:54 - Burda, önce burda bağır. - Ayıp olur, gelen geçenler ayıp olur. Gidelim, dolaşırken bağırırım. - Geçenlerden bize ne, niye ayıp olsun onlara? Onlar kim? Biz aç sefil gezerken, ayağımıza peşkir sarılı gezerken onlar niye utanmadılar, niye yüzleri kızarmadı, niye ayıp oluyor demediler? Sayfa:65 “Güleçlik, bedenine iyi oturmamış bir gömlek gibiydi yüzünde.” Sayfa:68 “Uykuyla uyanıklık arasının akılsız dağınıklığını mı yaşıyor yeniden?” sayfa:75 “Şimdi sana, korkma, yiğit ol diyemem yeğenim. Kork. Hemi de üzülmeden, sıkılmadan kork. Bir gün, cesaret sana mutlaka gerekse, mutlaka cesur olacaksın. İşte sahici cesaret odur ve bize gerekli olan da budur. Anlıyor musun? Korku birike birike cesaret olur yeğenim. Acılar birike birike sevinç olur…” sayfa:76 “İnsan ne iş yapıyorsa ona göre biçim alır. Adamın kafasını yaptığı iş belirler.” Sayfa:76 “Hamal… Yiğit bir hamal birike birike bilinç olur.” Sayfa:77 “Bir adam birike birike ne olur Ismayıl?” sayfa:79 “Karamsarlık birikir aydınlık olur, umutsuzluk birikir umut olur.” Sayfa:80 “O hep önden giderdi. Salpa arkadan. O ne isterse Salpa da onu isterdi. ‘kuru fasulye, ekmek, su’ Salpa da kuru fasulye, ekmek, su. Bu yüzdendir ki, Kıvırcık gelişti, o günkü ilişkiler ona dar gelmeye başladı. Hamal Ismayıl’ın bir dokunuşu yetti ona. Hemen ürün verdi. Çünkü hazırdı Kıvırcık, değişmeye, gelişmeye, yeni çiçeklere durmaya…” sayfa:83 “Öndekiler nereye dek geliştirirler geridekileri” sayfa:84 “Kendi hakkını aramayanın hakkını aramazdı kimse.” Sayfa:89 “Salpa sıkıntılarını çeken insanlar da vardır.” Sayfa:93 “Kulakları ansızın açılmış bir sağırdı Salpa.” Sayfa:93 “Yalnız düşünmekle doğrular bulunabilir mi, dünya değiştirilebilir mi?” sayfa:94 “Her günü yaşamalıdır Salpa, geçmelidir o günü. Dünü sınavları verilmemişse, önceki günlerin birikimi yetmemiştir, yetersiz kalmıştır bilinci. Bilinci el verdiğince geçecektir o günü. Ve eski Salpa, yerini bir gün sonrasının yeni Salpa’sına bırakacaktır. Bugünün Salpa’sı yaşayacak, görecek, yarının Salpa’sını doğuracaktır. Yarının Salpa’sı, bir gün sonraki Salpa’yı… Bu böyle gidecektir Salpa toprağa düşene dek” sayfa:96 “Bir an Salpa Kıvırcık’ın, Kadir de Salpa’nın eski günlerindeki yerini almıştı. Bu kez Salpa önden gidiyor. Kadir onu izliyordu.” Sayfa:96 “Tarih, hain ilan edilmiş gerçek kahramanlarla dolu” sayfa:100
Salpa
SalpaYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 2017621 okunma
··
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.