Gönderi

528 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Günaydın kitap dostlarım.Emıle Zola’nın yine eşsiz bir eseriyle sizlerleyim.Buna roman vs demek sanırım haksızlık olur deyim yerindeyse tam bir manifesto.Kitaba geçecek olursam söz nasıl başlamam gerektiğini bilemiyorum. Emile Zola, edebiyatta natüralizmin en önemli temsilcilerinden biridir ve romanlarında sadece gözlemleyen, olguları saptayan bir yazar olarak karşımıza çıkmaz. Aynı zamanda romanın karakterlerini, toplumsal olaylarını bir dizi zorlukla sınayan, çelişkileri arayan, bir nevi yapıtını deneyler dizgesinden geçiren bir romancıdır. Dolayısıyla “Yıkılış”da ayrıntıların ve betimlemelerin öne çıktığını gözlemleriz. Fakat çok fazla detay, romanın ve olayların ilerlemesine yardımcı olmayabiliyor. “Yıkılış” romanında da bu durumun örnekleriyle karşılaşıyoruz. Paris’te hızlıca yayılan işgal etme arzusunun ve şovenliğin yükselmesiyle başlar “Yıkılış”. III. Napolyon politikalarının ve İkinci İmparatorluk döneminin oluşturduğu savaş iklimi, kitleleri, ulusal üstünlüklerinin olduğunu güçlendiren eylem ve fikirlere açık hale getirir ve yukarıda bahsedilen kalabalıklar, “şanlı, büyük Fransa”nın yenilmez olduğu mitini kuvvetlendirircesine meydanlara akarlar. Paris’i dolduran kalabalıklar, “büyük Fransız ordusu”nun Prusya’ya süratli biçimde girerek, birkaç aya varmaz, Prusya’yı fethedeceğini düşünürler. Bu kalabalıkların düşüncesine, orduya yeni katılmış genç Fransız askerler de katılırlar. Yıkılış romanıyla büyük kahramanlık hikâyelerinin, “yenilmez Fransa” mitinin sonlandığını görüyoruz ve tüm değerleri yıkıma uğratan, tüm iyiliklerin yitirildiği bir savaş ve Fransa vardır artık karşımızda.Bu eşsiz eseri mutlaka okuyun dostlar...
Yıkılış
YıkılışEmile Zola · Yordam Edebiyat · 201850 okunma
·
162 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.