Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

500 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Unuttuğun aşkını ruhunda hissetmek
Zaman,önümüzde ve arkamızda olan bir manzara gibi. Bizler onun içinde dilim dilim ilerliyoruz.. Ve saatler,aslında zamanı değil kendini ölçüyor,bir saatin referansı yine başka bir saatten ibaret.. ️Hepimiz bekleriz. Bir şey bekleriz. Mesela ben. Hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim. Bütün bu zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değil de bir tür bekleyiş gibiydi. Ve yine çoğumuz,hayatımız boyunca bir şeyi ya da birini aradığımızı hissederiz. O şeyin ya da kişinin ne olduğunu bilerek yapmayız ama bunu; içimizde bir his, bir ses, bir titreşim -adına ne derseniz deyin- bizi o şeye/kişiye doğru çeker. Bir tamamlanamamışlık duygusu eklemlenir bu arayışa. Henüz hiç bilmediğimiz ve tanımadığımız bir şeyin/kişinin özlemi vardır en derinlerimizde, adını koyamayız. Belki yaptığımız her seçimle bir adım daha yaklaşıyor ya da tam tersine uzaklaşıyoruzdur; belki de kendimizi arıyoruzdur tüm bu yolculukta. Kendimize ait bir parçayı… Bizi tamamlayacak, büyük patlama esnasında parçalara ayrılan atomlarımızı yeniden bir araya getirecek o son parçanın peşine düşmüşüzdür belki de. Bir tür yaşama uğraşına dönüşür bu arayış. Doğu efsanelerine göre, tanrılar kişilerin “ruh eşlerini” birbirlerine kaderin kırmızı ipi ile bağlar. Kaderin kırmızı ipi, bu iki kişiyi bir araya getirmez- Bu iki kişi zaten eninde sonunda bir araya gelecektir. Birbirlerine yaklaşırlar, sarmalanırlar, düğümlenir ve çözülürler, koparlar ve sonra yeniden birbirlerine kavuşurlar: buna ‘musubi’ denir. Yani zamanın ta kendisi. İpler, akan zamandır. Bizi birbirimize bağlayan ya da birbirimizden kopartan da zamandır. Ve bizi birbirimize bağlayan ipler bir sebepten dolayı kopmuştur ve biz tüm bunlardan habersiz yeniden örüyoruzdur o ipleri, sonunun nereye varacağını hiç bilmeden. Hani der ya şair: “Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını, Takvim tutmazlığını, Aramızda bir düşman gibi duran Zaman’ı daha o gün anlamalıydım, Benim sana erken, Senin bana geç kaldığını…” Bazen geç kalırız ona ya da o bize erken gelir ya hani, işte öyle… Zamanlarımızın kesişmesinde gizlidir tüm cevaplar, tabii zamanlarımız kesişirse… .’Senin Adın’ konusu itibariyle zaman, mekan ve kader kavramlarından bahseden bir kitap/manga. Farklı yerlerde yaşamalarına rağmen birbirlerine bağlı hale gelen iki yabancının hikayesi çok güzel işlenmiş.Yazarımız işin içine zaman kırılmasını da katarak anlatısını güçlendirip ve özgünleştirirken; romantik ögeleri bilimkurguyla harmanlayarak bu zamana kadar gördüğüm en güzel ve en etkileyici hikayeye imza atmış.. Japonlar, gerçek hayatta da ruh eşlerinin birbirlerine kırmızı iplerle bağlandıklarına inanırlar. Sevgili Shinkai de bu geleneksel inanışı kitabın merkezine koymaktan ve geleneksel ile yeniliği harmanlamaktan hiç geri durmamış.^^ Mitsuha ve Taki’yi birbirine bağlayan soyut şey neydi? Kaderleri. Bu ikisinin kaderinin somutlaştırılması olarak da kırmızı ipi görmeliyiz. Taki’nin kendisinden üç yıl sonra yaşamasına rağmen Mitsuha’nın kırmızı ipine sahip olması ve henüz Mitsuha’yı hiç tanımıyorken bile o kırmızı ipi yanından ayırmaması, bu iki karakterimizin kaderlerinin nasıl iç içe olduğunu gösteriyordu.. Bu nedenledir ki Taki ve Mitsuha’nın yolları elbet kesişmeliydi, çünkü kader böyle gerektiriyordu.. Taki, Mitsuha’dan üç yıl ileride yaşamasına rağmen onun hayatına dokunabiliyor, onun kaderini değiştirebiliyordu.Ruh eşlerine inansanız da inanmasanız da o metro sahnesini hatırladıkça tüylerinizin diken diken olmadığını söyleyemezsiniz bana.;) Hikayede kırmızı ip yalnızca Mitsuha’nın kaderini sembolize etmiyordu, o ayrıca Mitsuha’nın yaşadığı kasaba olan Itomori’nin kaderini de sembolize ediyor. Kuchikamizake geleneğini hatırlıyor musunuz? Büyükannesi, orada Mitsuha’ya şunları söylüyor: ipleri bu şekilde ördüğün zaman duyguların da o iplere aktarılır. Itomori’nin bin yıllık tarihi, bizim örülmüş iplerimize işlenmiştir. İki yüzyıl önce Mayugoro’nun evinde çıkan bir yangın bütün çevresini yok etti. Oradaki tapınak da eski yazılar da böylece yok oldu, buna Büyük Mayugoro Yangını dedik. Böylece bu bayramın gerçek anlamını öğrenemesek de bayramın kendisi yaşamaya devam etti. Kelimeler yok olsa da gelenekler sürdürülmelidir. Kırmızı iple yapılan bu ritüel sayesinde Itomori’nin gelenekleri sürdürülüyor. Mitsuha, ipleri birbirine ördükçe kendisi ve Itomori arasındaki bağı da güçlendiriyor Sonra da bu ipi kendisinin ölümünden üç yıl sonra yaşayan Taki’ye veriyor. Böylece bu ip sayesinde Itomori’nin geleceği değişiyor. Mitsuha’nın kaderiyle iç içe geçmiş olan Itomori’nin kaderi, ip gelecekte de var olmaya devam ettiği için kurtuluyor. ‘ Senin Adın’ pek çoğunuzun bildiği gibi standart bir beden değiştirme hikayesi değil. Zamansal döngü içerisinde birbirlerini bulan iki gencin romantik hikayesi. Birbirlerinin yerine geçme durumu çok klişe olsa da Yazarda bu konunun üzerinde pek durmamış zaten, bizim kafayı yormamızı istediği bölüm yazının başında da belirttiğim gibi ‘kırmızı kader ipleri’ yani duygular ve bu duyguları beslediğimiz kişiler. İşte bu nedenle hikaye anlatımı ve olay örgüsü beni tatmin etti. Küçük yazım hatalarının tüm metnin anlamını değiştirdiği zamanlar olduğu gibi Küçük bir şeyin hayatınızı değiştirebileceği zamanlar vardır. Başlangıç her zaman önemsiz şeylerden gelir.Ve bazı şeyler olur ya da olmaz, taşlar yerine zamanla oturur. Zamana güvenmek lazım azizim. İşte böyle, bu da benim Senin adına incelemem değilde aşk mektubum olsun. Bunun ilk animesini izlemiştim sonra kitabını okudum.Ve doğru zamanda okuyup izlediğimden midir nedir beni bu kadar etkiledi bilemiyorum fakat çizimleriyle, hikâyesiyle, verdiği mesajlarla gerçekten herkesin izlemesi/okuması gereken bir eser olduğu kanısındayım. geleneksel-modern çatışmasının anlatımındaki ince detaylarla içimizi ısıtan Senin Adın’ı, zamanlarınız kesişirse şayet, sevdiğiniz insanlarla birlikte izleyin/okuyun.^^ Ama içinizde o hep aradığınız şeye/kişiye olan özleminizin daha da artması muhtemel.Bunu göze alıyorsanız hadi hiç durmayın;)
Senin Adın
Senin AdınMakoto Shinkai · Gerekli Şeyler Yayıncılık · 20201,792 okunma
··
676 görüntüleme
Emel Demir okurunun profil resmi
Muhteşem yazı
Lavinia K.T okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum 🌸💜🎈
Sena Taç okurunun profil resmi
Çok güzel bir anlatım soluksuz okudum
Lavinia K.T okurunun profil resmi
Yaa çok teşekkür ediyorum ^^
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.