Uzun zamandır okumayı düşündüğüm Hermann Hesse'nin okuduğum ilk kitabı. Kitap bekletimin aksine (zor bir kitap düşünüyordum), sade dili olan akıcı bir kitap. Bunun yanında karakterlerin birbirleriyle iletişimi, söylemleri,fikir alış verişleri günümüz dünyasında eşine çok nadir rastlanan inceliğiyle insanı içine çekiyor. Hermann Hesse bu romanında, Siddhartha isimli kahramanın arayış ve hayatı anlayış öyküsünü anlatıyor. Kendini, özünü ve varoluş amacını arayan bir insan. Bu arayış için sevdiklerini, ailesini geride bırakmış ve uzun bir yola çıkmış. .Siddartha’nın yolculuğunda karşısına çıkan her şey öğreticidir, her insan bir fikir, her fikir, kendini bulma yolunda bir arayış… Bir varış noktası olmayan yol, insanı varacağı yere götüremeyendir ama arayışın kendisidir aynı zamanda. Siddhartha; hem yoldur, hem yolcudur, hem yolda karşılaşanlardır hem de bunların hiçbiri olmaya yetmeyen bir insandır… Siddhartha'ya göre, huzura kavuşmak, ermek ya da kitaptaki tabiri ile Nirvana'ya ulaşmak için herkesin farklı bir yolu olmalıdır. Ancak herkes kendi yolundan giderse huzura erebilir. Daha önceki kişilerin yolundan gitmek, bilge kişilerden bir şeyler öğrenmeye çalışmak, ezbere metotlarla huzuru aramak doğru bir yöntem değildir. Siddhartha'nın felsefesine göre, "Hiç kimse bir başkasının yürüdüğü yolda ne kadar ilerlemiş olduğunu göremez." (Sayfa 140) “Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir.”(Sayfa 99) Siddhartha içine sinmeyen kafasına yatmayan fikirlerden uzaklaştı. Hiçbir şeye, körü körüne bağlanmadı. Aradığı şeyi bulana kadar gitmeye yer değiştirmeye devam etti. Sorgulayın, sorgulamaktan asla korkmayın, körü körüne inanmayın. Bırakın, kafanız karışık olsun. Karışık kafa sizi zinde tutar, düşünmek, sorular sormak beyni çalıştırır. Karışık bir kafa körü körüne bağlanmaktan çok daha iyidir.

SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,4bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tamer Arıkan