Çocukların kalbine dokunmasını iyi bilin. Benim bir sürü çocuk dosttum var mesela. Ömer, Zeynep, Elif, Nisa, Zümra,Arda, Onur Asaf, Eslem, Musacan, Tuğsem... Ve adlarını tek tek buraya yazmaya devam etsem sığmayacak kadar çocuk...
Yaşınız kaç olursa olsun, eğilin ilgilenin, sulayın onları.. Yaramaz diye şartlamışız bence yaramaz çocuk yok. Doğru ilgi ve alaka vardır yalnızca.. Mesela Küçük Ömerin kapı kenarından size hayran hayran baktığı kişi olun. Her sabah karşı komşudan sizi uyandırmaya gelsin, sizin gözlerinize bakınca utansın, yanakları kızarsın..
Utangaç Ömer(5) gelsin size tatlı tatlı bir şeyler söylesin.. Mesela Zeynep diye minik dostunuz olsun. Neresinden en iyi gıdıklanacağını iyi bilin. Mesela Onur Asaf diye dostunuz olsun, " Anne bizimle gelebilir mi, onu da eve götürelim" diyebilsin. Bir kıtayı keşfedercesine keşfedin onları, sonra siz daha kucak açmadan boynunuza sarılsın. Musacan diye bir bilim aşığı dostunuz olmalı, kendisiyle 6 yaşında olmasına rağmen bilim hakkındaki düşüncelerini dinleyin, kaldırabileceği düzeyde sohbet edin. Zümra diye çok bilmiş çocuk dostunuz olsun, annesi size gönül rahatlığı emanet edebilsin. Yüzünü güldürün kahkaha atmaktan yemeğini soğutsun siz de yemeğini soğuttuğu için kendinize kızın. Kıyafetlerini düzenlerken o sıra kulağınıza eğilip " senden çok güzel anne olur" diyip yanağınıza bir buse kondurabilsin. Ve adını tek tek saymaya kalksam buraya sığmayacak kadar minik dostlarınız olsun kısacası. Çiçek onlar, kimisi gül, kimisi lavanta, kimisi yasemen, kimiside papatya kokan çocuklardır onlar.
Sulayın sulayın ki yolunuzu gözlesinler en çok kalplerine dokunun. Dizlerinizin üzerine çökün ve onlarla eşit boyda olun, tepeden bakmayın baskınlık kurmaya kalkarsanız kendilerini özgür ifade edemeyebilirler.
··
27 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.