Epey tutkulu bir Zweig okuru olmama rağmen bu kitap Zweig'in öteki kitaplarının çizgisine erişemez, ne heyecan, ne sürükleyicilik, ne de bitiricilik açısından.
Yinede kitabı söyle tanımlayabilirim
***
Kitabımız 5 öyküden oluşuyor.
•İlk öykümüz kitabında adını aldığı Ay Işığı Sokağı, Fransa'nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken karısıyla problemi olan bir adamın hayat hikayesine dahil olan bir gezinden bahsediyor.
•İkinci öykümüz Leporella, ilk başlarda işine bağlı bir şekilde yasayan Crencenz'in daha sonra patronuna olan bağlılığının köleliğe dönüşmesi yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenmesi anlatılıyor.
•Üçüncü öykümüz Nişan, 1810 yılında İspanya'daki savaşta askerlerine ve kendisine pusu kurulması sonucu birliğinden tek hayatta kalan ve askerlerinin eziyet edilerek öldürülmelerine şahit olan, İspanyollardan intikam almaya yemin eden ve karşısına çıkan ilk İspanyolu öldürüp onun kıyafetlerini giyen bir Fransız albayın birliği tarafından İspanyol sanılıp öldürülmesinin hikayesi anlatılıyor.
•Dördüncü hikayemiz Leman Gölü Kıyısında Olay, 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarılan ancak yüreğini yakan yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri ve ölümü anlatılıyor.
•Beşinci ve sonuncu öykü Avare, yaşıtları üniversiteye giderken hala liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel anlatılıyor.
Öykülerin sonu neredeyse tamamen aynı kahramanlarımız ya ölüyor ya da öldürülüyor.
***