İzlediğim bir dizide bahsi geçmiş epey meraklanmıştım kitap hakkında.('when the weather is fine' dizinin adı hala bitirmedim onu da) Öyle belli bir beklentim yoktu. Çocuk kitaplarıyla yeni tanışıyorum diyebilirim. Kitap bir gün temizlik yapmaktan sıkılıp kendini kırlara atan Köstebekle başlıyor. Pek arkadaşı olmayan eviyle işiyle ilgilenen bu köstebek dolaşırken Su Faresiyle arkadaş oluyor ve aslında hayatta yapılabilecek çok güzel şeylerin olduğunu fark ediyor. Köstebekle Su Faresinin gerçek dostluğunu hissedebiliyoruz. Daha sonra olaya bilge Porsuk (soğuk görünse de iyi birisidir), Kibirli mi kibirli hani bu kadar kibir ancak aklı tam olmayan insanlarda olur diyeceğimiz 'Özünde İyi Kurbağa' dahil oluyor. Gayet de güzel yaşıyorlar ama gel gör ki bu Kurbağa tam bir serseri şımarık. Sürekli başına işler açıyor. Bizim iyi yürekli Dostlarımız da onu adam etmeye çalışıyorlar. Spoilera çok girmeyeceğim ama Kurbağaya aşırı sinir oldum ben. Neler yaptı adam hala utanmıyor musun diyorlar yani nush ile uslanmayanın hakkı kötektir der girişirdim ben. Helal olsun sabredip çalıştılar. Kitap uzun gibi gelmişti bana ama hemen bitiverecek bir kitap. Benim çok işim vardı ondan bu kadar uzadı. Üslubu gayet akıcıydı. Verilen mesajlar da gayet netti. Tatlı çocuk kitabı öğütleri işte. Zaten yazarımız bu kitabı oğlunu uyuturken anlattığı öyküleri derleyip yazmış. Ne tatlı. Kitap hakkında bir not: Günlük, sıradan yaşamı çok güzel anlatmıştı. O kırlarda, akarsuyunun kenarında ben de olmak istedim hep. Garibime gidense göçmen hayvanların güney-kuzey sevdasıydı. Yani neredelerse diğer tarafı özleyip bulundukları yerin tadını çıkarmıyorlardı. Belki de bu onların göç etmesini sağlayan şeydi.

Söğütlerdeki RüzgarKenneth Grahame · Yapı Kredi Yayınları · 2018258 okunma

·

82 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.