Gönderi

352 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bu Kitabı Okumak Yerine Süngerbob İzleyin Daha İyi
YouTube kitap kanalımda Japon edebiyatı hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/QbT0zmxxnoM BRUH. Bu kitabı tek kelimeyle özetleyecek olsaydım kocaman bir BRUH derdim. Hatta bu kitabın gözünüzde daha iyi canlanabilmesi açısından küçük bir örnekle başlayayım. Livaneli'yi ve Elif Şafak'ı alın, ikisini bir Uzakdoğu restoranına yemek yemeye götürün, sonra ikisine de yarasa çorbası içirin... İşte alın size İmkansızın Şarkısı kitabı! Şimdi kitaba böylesine düşük bir puan verdim diye bu puanı kitabın içerdiği yoğun cinsellikten ötürü verdiğimi sanıp beni kendi edebiyat çarmıhlarına germek ve kanlı bir ayin düzenlemek isteyen Murakami holiganları olacaktır elbette. Ama yanılacaklar... Kitaba neden bu puanı yakıştırdığımı söylemeden önce gelin bazı noktalardan bahsedeyim. Öncelikle bir kitabı bitirdiğimde o kitap hakkında hem Türklerin hem de yabancı okurların başka platformlarda yazdığı pek çok yorumu okurum, böylece farklı milletlerin bir kitap özelinde nasıl düşündüğünü anlayabileceğim harman bir veri toplarım. Bunların hepsini kendi düşüncelerimle karşılaştırırım ve şu an okumakta olduğunuz incelemeyi oluştururum. Bu kitap özelinde ise yabancı okurların yaptığı bazı olumsuz yorumlarda yanlış tespitler olduğunu fark ettim. Yabancı okurların yaptığı yorumlarda bu kitap, çok fazla cinsel sahnenin bulunduğu, karakterlerin sevişmek için her fırsatı kolladığı, kadın karakterlerin zayıf, basit ve kolay elde edilebilir gözükmek için ellerinden geleni yaptığı şeklinde farklı eleştiriler almış. İyi de, Japon bir yazarın Japonya'da geçen ve Japon karakterler içeren bir kitabını Japon toplum yapısındaki cinsellik ve kadının rolüyle değil de kendi milletlerimizin ahlaki değerleri ve kabulleri üzerinden yorumlayacaksak bunun ne anlamı kalır ki? Yabancı okurların bu yazdıklarıma ulaşamayacaklarını biliyorum ama olur ya belki bir gün yolları bu siteye düşer ve Google Translate üzerinden bu incelemeyi çevirmek isterler, olur mu olur... Japonlar hakkında küçük bir bilgi vermem gerekirse, yıllarca Japonya'da yaşamış ve orayı, insanlarını gözlemlemiş olan Onur Ataoğlu'nun Japon Yapmış kitabına göre ""Evlenmeden olmaz" anlayışı yerine "olmadan evlenilmez" prensibinin benimsendiği" bir cinsel dünyaları var Japonların. [s. 92] Yani Japonlarda cinsellik bizim gibi bir tabu değil. Gençler özgürce, istedikleri kişiyle istediklerini yapabiliyorlar. Bu, bizim ahlaki değerlerimize uyar ya da uymaz, konumuz bu değil. Bu yüzden kitaplar da yazıldıkları milletin değerleri ve kültürleri perspektifinde değerlendirilmelidir diye düşünüyorum. Çok küçük bir ekleme daha yapmak istiyorum. Yine Onur Ataoğlu'nun Japon Yapmış kitabının dediği gibi "Japon toplum yapısına göre bir kadının kendi görüşü yoktur" [s. 102] Gördüğünüz gibi yabancı okurların bu kitap hakkında yaptıkları olumsuz yorumları çürütmüş oldum. Kitapta yoğun bir cinsellik varsa bu, Japonların cinsel tercihlerinden dolayıdır, kitaptaki kadınlar zayıf ve kolay elde edilebilir gibi yansıtılmışsa bu da yine Japonların ataerkil toplum yapısında kadınların kendi görüşlerinin bile olmasına izin verilmemesinden dolayıdır. Bu yüzden bu kitabın 4 puan ederlik kısmı, bence, Murakami'nin kendi kültürünün özgür anlayışını kitabında iyi yansıtmış olmasından dolayıdır. Kitaptaki cinselliğin boyutuyla ilgili eleştirebileceğim tek kısım bir tecavüz güzellemesinin olması: "Eğer gece gece aklınıza birine tecavüz etmek gelirse, aman sakın karıştırmayın" dedi Reiko. "Soldaki kırışık olmayan vücut Naoko'nunki." "Yalancı. Benimki sağdaki yatak" dedi Naoko." [s. 171] Haha, amma komikmiş Reiko ve Naoko... Yani şu satırları bir Türk yazarımız yazsaydı emin olun o kişinin ağzı yüzü çoktan linç olmuştu. O yüzden de tecavüz konusunun ırkı, cinsiyeti, kültürü, zamanı veya milleti olduğunu düşünmüyorum. Tecavüz, tecavüzdür. Sonucunda kalıcı psikolojik hasarların kaldığı, güzellemesi veya en ufak bir esprisinin bile kabul edilemeyeceği, zamana, kültüre bağlı olmayan ve evrensel bir konudur. Ayrıca olumsuz kısma geçmeden önce benden size küçük bir tüyo olsun... Murakami gibi kitaplarında Batı'nın değerlerine ve kültürüne çok yer veren yazarlarla Mişima gibi kendi değerlerine bağlı geleneksel yazarların kitaplarını karşılaştırmalı olarak değerlendirirseniz kendi okuma serüveninizde çok ilerlersiniz. Mesela Dostoyevski de bir Panslavist'ti, Slav değerlerini savunuyordu ve ölümüne doğru da Rus milli halk değerlerine çok bağlı hale bir yazar haline geldi. Bunun tam tersi, Turgenyev de genel olarak liberal Batılılaşmayı ve Avrupalılaşmayı savunuyordu. Turgenyev ve Dostoyevski arasında yapabileceğiniz karşılaştırmalı edebiyat incelemelerini, Mişima ve Murakami gibi Japon yazarlar ya da Orhan Kemal, Fakir Baykurt gibi toplumcu gerçekçi ve Oğuz Atay, Yusuf Atılgan gibi bireyci Türk yazarlar arasında da yapabilirsiniz. Gelelim kitaba benim neden 10 üzerinden 4 puan verdiğime... Arkadaşlar bu kitap dümdüz bir kitap. Yani bu kitabı okuyup da kendimi kitap okumuş olarak saymazdım ben olsam. Hiçbir esprisi ve hiçbir edebi kaygısı yok yani. Livaneli ve Elif Şafak kitaplarında olduğu gibi dil, biçim, edebi haz ve üslup açısından okuruna katabileceği hiçbir şey yok. Bu kitabı "Japon Cinselliğinde Öğrenmeniz Gerekenler" başlığı altında kurgu dışı ve öğretici bir kitap olarak yayımlayın daha isabetli ve daha iyi olur. Çünkü bu şekliyle kesinlikle bir edebi değeri yok bence. Hem bu kitap sadece 40-50 sayfa bile olsaymış gerçekten de yeterli olurmuş. Çünkü 370 sayfa kitapta boş boş gevezelikten başka bir şey gördüğümü söyleyemem. Bu kadar dümdüz ve edebi kaygı içermeyen bir kitabın da yazarın popüler olmasını sağlayan esas kitap olduğunu duyunca çok şaşırdığımı söylemem gerekiyor. Yani bu kitabı okuduğum zaman içerisinde SüngerBob Kare Pantolon ve Patrick'in maceralarını izleseydim kendime daha çok şey katardım diye düşünüyorum. Murakami'nin diğer kitaplarında gerçek ve gerçeküstünün başarılı bir şekilde harmanlandığını okumuştum fakat maalesef ki bu kitabı benim için büyük bir fiyasko oldu. Yani bence İmkansızın Şarkısı kitabı da "ölmeden önce okunması gereken kitaplar" listelerinde değil, "okumadan önce ölünmesi gereken kitaplar" listelerinde olmalı. Bu kitabı okumazsanız hiçbir şey kaybedeceğinizi düşünmüyorum. 370 sayfa boyunca yazarın hiçbir edebi kaygı gütmeden dümdüz bir kitap yazmasını okumak yerine pek çok başka nitelikli kitabı gerek benim önerilerimle gerekse de kendi keşiflerinizle bulabileceğinizi ve okuyabileceğinizi düşünüyorum. Esas "İmkansızın Şarkısı", kitaplara karşı hissedilen olumsuz düşüncelerin sırf tepki almak uğruna bir yerlerde belirtilmemesi, yazılmaması ve bu yüzden de başka okurların kendi zamanlarını kaybetmelerine sebep olmaktır. Olumsuz eleştirilerin belirtilmesini "imkansız"laştıran şey, sizin başka insanlardan alacağınız tepkilere, kendi düşündüklerinizden daha çok önem veriyor oluşunuzdur. O halde bu yazımı buraya kadar okuyan sizlerden ricam, bugünden sonra bizim için zorla imkansızlaştıran şeylerin şarkılarını kendi düşüncelerinizle kimseden çekinmeden yazabilmeniz yönündedir. Siz, kendi benliğinizle, kendi düşüncelerinizle biriciksiniz.
İmkansızın Şarkısı
İmkansızın ŞarkısıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 201510.8k okunma
··3 quotes·
2 plus 1
·
26.7k views
Çağatay T. okurunun profil resmi
Bu kitap hakkında bir inceleme yazacaktım ama sizin incelemenizi okuduktan sonra, yazsam da sizinkinin aynısı olacağını düşünerek vazgeçtim. Kitabı, Elif Şafak ve Zülfü Livaneli ikilisinin bir uzakdoğu restoranında içtikleri yarasa çorbasına benzetmeniz mükemmel oturmuş.
c okurunun profil resmi
Merhaba, acaba sputnik sevgilim'i okumuş muydunuz? Ya da listenizde mi? Yanlış hatırlamıyorsam 3/10 vermiştim ve sizin de fikrinizi merak ettim :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
henüz okumadım ama uzun bir süre murakami okumam galiba ya
1 next answer
Veysel Çağlayan okurunun profil resmi
Hadi her şeyi geçtim bu kitabı okuyacak gücü nasıl buldun. Daha doğrusu neden yarım bırakmadın?
1 previous answer
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
dünyadaki en kötü kitaptan bile kendime katabileceğim bir şeyler olduğuna inanıyorum. karşılaştırmalı değerlendirmelerle birlikte olumsuz eleştiri yapabilmek için kitabın sonuna kadar gelmem ve yazarın kurmacayı başından sonuna kadar nasıl devam ettirdiğini görmem gerekiyor
Beyza okurunun profil resmi
Kitabı bitirmek üzereyim ve ben de kesinlikle böyle düşündüm. Kitabı çok merak ederek almıştım ama gerçekten sonuç büyük bir hüsran tam bir fiyasko... Gerek kurgu olsun gerekse üslûbu çok basit herhangi birinin bile yazabileceği bir kitap. Sahilde Kafka kitabını da okudum buna nazaran daha iyi bir kurgusu vardı.
Yasemin okurunun profil resmi
Hikayesiyle ne kadar örtüşüyor bilmiyorum ama kitabın kapak tasarımı çok iyi.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
kapakla kitabın hiçbir alakası yok diyebilirim o halde :D
Umut Utku Özdemir okurunun profil resmi
Oğuz Abi, ben bu kitabın çevirisinin çok kötü olduğuna dair bir - iki eleştiri okumuştum acaba kitabı beğenmemenin altında çevirmen hataları da yatıyor olabilir mi?
Şeyda Ocak okurunun profil resmi
İncelemenizi okuyunca bu kitabı okumaya çekinmeye başlıyorum şimdi :) kitaplığımda bir süre daha beklesin o halde. Ellerinize sağlık:)
35 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.