Gönderi

Malum kış fena bastırdı. Kırık penceresinin camlarına gazete kağıdı sıkıştıran analar, ayaklarına giyecek bir çift çizmeyi bulamayan çocuklar evine ekmek götürmek için o soğukta karton toplayan babalar var. Giymediğiniz kıyafeti gardolabınızda bekletmek yerine gözden çıkarmayı deneyin, belki de sizin gözden çıkarttıklarınız başkasının hayalidir, unutmayın. Sokak başlarına, kapı önlerine sokak hayvanları için yiyecek bir kaç lokma yemek bırakın, çöpe atmak için ayırdığınız ekmekleri ufalayıp su içinde yumuşatın öyle koyun. Dökmek için ayırdığınız yemekleri ayrı bir çöp poşetinde koyun, siz gece sıcak yatağınızda uyurken onları çöp konteynırlarından toplayıp yiyen insanlar var. Bunlar sizi süper kahraman yapmaz ama arada bir iki yakanızdan tutup aynaya baktığınızda size "İNSAN" olduğunuzu hatırlatır. Batı diliyle içi boşaltılmış bir iyilik ve zorlamayla "empati kurun" demiyorum, fakirin, fukaranın derdiyle dertlenmek adına bir derdiniz olsun "hemhâl olun." Sakın sizden daha kötü durumda olan bir başkasının haline bakıp, üzülüp de kendi halinize şükretmek gibi bir düşünceye kapılmayın. Şükür kelimesi bunun için kullanılmamalı. Kişinin iyi olması beni alakadar etmez, ben tavıra ve yol açtıklarına bakarım, bana yön veren o çünkü. Bazı iyilikler bir kavmi helâk edecek derecede korkunç bir hâl alabiliyor. Sağ elinizin verdiğini sol eliniz görmesin ama iyiliklerin de kötülük yapmayarak değil, daha fazla iyilik yaparak çoğaltılabileceğini unutmayın. Dünya'da bir sürü kötülük var, olmaya da devam edecek ama biz iyi olmak, iyilikte kalmak zorundayız. Kötülük yapmamak bir iyilik değildir, bu günü kurtarmak adına hareketsiz kalmaktır. Bu kainatta yalnız yaşamıyoruz. İçinizdeki "merhameti" gösterin.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.