Gönderi

96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Kendi tutkuları uğruna sürüden ayrılmayı göze alan tüm martılara
Martı Jonathan Livingston, sürüsündeki martılardan farklıydı. Onun için uçmak; yemek bulmak için doğuştan gelen bir kabiliyetten fazlasıydı. Uçmak, özgürlüktü, tutkuydu, kendi içindeki yaşam amacıydı, kısaca kendi olmaktı. Bu nedenle kendi sınırlarını aşmak için çok çalışarak, uçarken akrobasi yapmaya, taklalar atmaya, yüksekten kendini bırakıp pike yapmayı başardı. Ne yazık ki kendisi olmanın ve tutkularının peşinden gitmenin bir bedeli vardı. Sürüsündeki martılara göre onun yaptığı anlamsız ve saçmaydı. Uçmak, ancak yiyecek bulmak amaçlı yapılıyorsa değerliydi. Bu nedenle Jonathan'ı anlamadılar, dışladılar ve onu sürüden attılar. '' En yüksek uçan martı en uzağı görendir.'' Dışlanan Jonathan, onun gibi, sürüden farklı olan martıların olduğu bir yere gitti. Orada, Chiang adındaki hocası onun kendi sınırlarını, zaman ve mekanı aşmasına yardı. etti. Jonathan artık istediği zaman istediği yerde olabiliyordu. Orada bulunan bilgiye aç öğrencilerine de bir süre hocalık yaptı. Fakat içini bir şey kemiriyordu Jonathan'ın. Ayrıldığı sürüsünde de onun gibi olan, gerçekten uçmak isteyen genç martıları düşünüyordu. Onlara yol göstermek, sınırlarını aşmalarına yardım etmek istiyordu. İçinde tüm martılara karşı bir sevgi vardı. Dış görünüşe değil öze odaklanıyordu ve her martının içindeki potansiyeli bulup kendini gerçekleştirmesini istiyordu. '' Sevgili Fletch! Gözlerinle gördüklerine inanma. Dış görünüştür onlar yalnızca, sınırlıdır. Kavrayışınla bak, öğrendiklerinin bilincine var, ve böylece uçmanın yolunu bulacaksın. '' Jonathan ne olursa olsun öğrendiklerini, sürüsüne de gösterme isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Sadece kendi sürüsüne de değil başka sürülere, kendini yalnız hisseden tüm dışlanmış martılara... Onlara, hayatın yiyecek bulmak, avlanmak, kavga etmek ve sürü halinde gezmenin ötesinde bir şey olduğunu göstermek istiyordu. Bu gerçek bir cesaret ister. İçinde hiçbir kin tutmayıp kendini topluma adamak tam olarak böyle bir şey olsa gerek. Sadece kendini kurtarmayı değil tüm toplum için çabalayan ve her bireyin kendi potansiyelini bulmasını amaçlayan bir martıdır Jonathan. Tüm sürülerin martısıdır o. Gerçek bir öğretmen ve liderdir. Kendini gerçekleştiren, yaşama amacını bulan; zaman, mekan ve alışkanlıkları aşan bir martıdır. Çok kısa olmasına rağmen ciddi derinliği olan bir kitaptı. Hepimizin içinde bir Jonathan var aslında, sürüden, yapılması söylenen işlerin bir derinliği olmadığını fark edip kendi tutkularının peşinden gitmek isteyen bir Jonathan. Tek fark, Jonathan'ın tüm bunları yaparken sürüden dışlanmayı göze almasıydı. Oysa, bir toplum içerisinde yaşayan her birey bir oranda farklı olanı yapmaya cesaret edemez. Atasözlerine bile işlemiştir çünkü bu durum ''sürüden ayrılanı kurt kapar''. Oysa bazen kurt tarafından kapılmanın bile göze alınabileceği tutkular vardır. Umarım hepimiz içimizdeki Jonathan'ı özgür bırakabiliriz.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,7bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.