Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

584 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
NE YAZILSA EKSİK KALIR..
Bir kitap düşünün Hindistan’da geçen; farklı coğrafya, Hinduizm, Brahmoluk gibi farklı inançlar ve mezhepler, bizimkilerden oldukça farklı toplum yapısı, gelenekler, kast sistemi. Hiçbiri hakkında derinlemesine ya da belki yüzeysel bir bilginiz yok. Kitabı okumaya başlıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki sanki bizi anlatıyor. Birey olamamış, dinin ve toplumun zincirlerine bağlı kahramanları okuyorsunuz. Ne kadar özgürler acaba yaptıklarında veya yapabileceklerinde? Batı edebiyatını düşününce, yaptıkları birçok şeyde özgür karar alabilen, özgürlüğü tabiri caizse dibine kadar yaşayabilen kişiler yerine toplumun adeta kölesi olmuş Hintli bireyler bizim toplumumuza daha çok benziyor. ‘’Bizim memleketimizin sosyal düzeni, neredeyse tüm yönleriyle dinsel inançlarla bağlılık içindedir.’’ (sf 464) ‘’Ve şuna inanın ki, bu topraklar üzerindeki hiçbir inanan, basit bir şeye inanmaz ve ona ibadette bulunmaz. İbadetten gelen mutluluk ve huzur, maddi boyutlardan tamamen sıyrılmakta, sonu olanın varlığında sonsuzu duymakta gizlidir.’’ (sf 469) ‘’Kişiye göre toplumun sahip olduğu güç elbette tartışılmaz. Bu yüzden onu karşısına alan, isyan eden kişi acı çekeceğini de bilmelidir.’’ (sf 474) Kitap, İngiltere sömürgesi zamanı Hindistanında geçiyor. Kitaptaki karakterlerin hareketleri, psikolojik durumları, felsefi konuşmaları bir DOSTOYEVSKİ romanı okuyormuşsunuz hissini veriyor. Konu olarak kitabın adı da olan Gora, inançlarına sıkıca bağlı, çevresini etkileyen, uzun boylu ve beyaz tenli bir Hindu. Fakat aynı derecede kültürlü, iyi İngilizce bilen en yakın arkadaşı olan Binoy’un üzerinden daha çok ilerliyor kitap. Binoy’un şans eseri gördüğü bir kaza sonrası Pareş Babu ve kızı ile tanışmasından sonra gelişen olaylar anlatılıyor sonrasında. Pareş Babu, Brahmo Samaj’ın bilinen ve saygı duyulan ileri gelenlerinden birisi. Brahmo Samaj; İngiltere hakimiyetindeki Hindistanda, Hıristiyan misyonerlerin Hindular arasında dinlerini yaymaya başlamalarından sonra XVIII.’da Raja Ram Mohan Roy tarafından kuruluyor. Hinduizm içinde bulunan ruh göçü, çocuk evliliği, dul kadınlık uygulaması, putlara tapmaya karşı çıkıp tek Tanrı inancını getiriyor. Debendranath Tagore bu inanca katılanlardan. Peki Debendranath Tagore kim derseniz, yazarın yani Rabindranath Tagore’nin babası. Son yıllarda benzer konuya değinen Amir Khan filmlerini düşünce, 1910 yılında yayınlanan, 1913 yılında yazarına Nobel ödülünü kazandıran kitabın güzelliği daha da ortaya çıkıyor. Kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Son söz olarak, çok sevdiğim Eskişehir’in çok sevdiğim kitapçısı İnsancıl’ın markası olan DORLİON YAYINEVİ’nin kendisine hiç yakışmayan, hemen her sayfasında harf, basım, imla hatta cümle hataları olan bu kitabı okumayı düşünenlerin başka bir yayın evinden okunmalarını öneririm.
Gora
GoraRabindranath Tagore · Dorlion Yayınevi · 2018723 okunma
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.