Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

141 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
*Spoiler* *Bgm: Daniel Jang - Wolves violin cover* Ne kadar ağır bir kitaptııı D": Önceden okuduğum kitapları günlük okuyup bitirirken küçücük kitabı 5 günde bitirebildim. Zaten akademik kitapları okumakta zorlanıyorum bir de çeviri eski olduğundan mıdır nedir çok zor okudum. Hikaye kısmı bile baya yorucuydu ki teorik kısımdan hiç bahsetmeyeyim. Her şeye rağmen güzel bir kitaptı. Asla pişman değilim. Öncelikle bu kitabı karbon kitap serimin arasına sıkıştırıp okumamın sebebi bir önceki okuduğum Satranç kitabında Hitler rejiminin bir kurbanı olan, toplama kampı yerine bir otel odasında yalnız başına bırakılan karakter ile karşılaştırmak istememdi. Bu kitapta da Frankl bir toplama kampında gayet işkence gören kesim arasında kalıyor. O kadar sıkıntı içerisinde, insanlık namına hiçbir şeyin olmadığı bir hayvandan daha kötü yaşam şartları altında bile insanın yaşamın anlamını sorgulayabildiğinden bahsediyor. Tüm bunları okurken aklıma hep Satranç kitabında odaya kapatılıp insanlardan ve hatta dünyaya ait her şeyden tecrit edilen Doktor B geldi. O da bir anlam bulabilir miydi acaba? Ya da Doktor Frankl onu görmediği için her durumda bir anlam bulunabildiğini mi düşündü? Doktor B eğer o satranç kitabını bulmasaydı anlamsızlık ve daha nice zihinsel çatışma içinde ölüp gidecekti. Toplama kampında onca sıkıntıya rağmen bir gün batımı manzarasında mutluluk bulabiliyorlardı ama Doktor B'nin günbatımı görebileceği bir penceresi bile yoktu. Yine kampta insanlar birbirleriyle olası gelecekleri hakkında hayaller kurup muhabbet ediyorlardı ancak Doktor B'nin muhabbet edeceği tek şey kendisi ve halüsinasyonlarıydı. Bunun bir cevabı varsa Doktor Frankl'dan duymak isterdim. Diğer bir karşılaştırmayı da 1984 ile yaptım. Doktor Frankl gece bir ayıklama seansında kupkuru kalmış vücutlarını gördüklerinden bahsediyor. 1984'te de işkencenin son haddinde kişiler asla kendilerini tanıyamayacakları şekillere giriyorlardı. Ölmek üzere olan bir vücut hala yaşıyordu. 1984'teki karakterin yaşama motivasyonu neydi hiç hatırlamıyorum ama düşününce o da dayanabilmişti. Ancak bir yer dikkatimi çekti. Frankl kampta ne olursa olsun, hangi durumda olursa olsun insanın elinden alınamayan tek şeyin irade olduğunu söylüyor. 1984'te ise -gerçi olaylar ve karakter gerçek değil ama- baş karakter de kendi düşüncelerine asla sahip olamayacaklarını düşünmesine rağmen işkencenin son boyutunda onların istediklerini kabul etmişti. Yani tek özgürlüğü olan düşüncesinden ve iradesinden vaz geçmişti. Bu yüzden bunu merak ettim. Acaba gerçekten de elimizden alınamayacak tek şey düşüncemiz ve irademiz mi? Bu şekilde karşılaştırma yapmak hoşuma gitti daha iyi bir okur olsam eminim daha güzel karşılaştırmalar yapabilirim :) Asıl kitabın kendisine gelirsem, iyi ki okumuşum dediğim bir kitaptı ama okumak zor olduğu için az yıldız verdim :D Bu tarz kitaplara alışsam iyi olur zira bu yayınevinden daha çok kitabım var. Bu kitaptan sonra devamı olan Duyulmayan Anlam Çığlığı'nı okumaya karar vermiştim ama vaz geçtim. Biraz farklı şeyler okuyup kafamı dağıtmam ve kitap okuma motivasyonumu yükseltecek şeyler okumam gerekiyor. Kitabın birinci bölümünü okurken toplama kampındaki olaylar beni gerçekten çok da şaşırtmadı. İnsanlığın her türlü kötülüğü yapabilecek birisi olduğunu bildiğim için pek de şaşırtıcı gelmiyor. Ama sürekli oradaki insanların psikolojisini düşündüm. İlginçtir bazıları ezik bir şekilde otoriteye boyun eğerken bazıları da en ufak bir üstünlükte ezilenleri daha da ezmeye çalışıyor. Belki de normalde karıncayı incitmez dediklerimiz böyle bir durumda insanları gözü kapalı ateşe atmaktan kaçınmayan bir canavara dönüşüyor. Ben böyle bir durumda nasıl bir ruh halinde olurdum acaba? Sessizce kaderime boyun eğip, acılar içinde ölür müydüm yoksa bir anlam keşfetmeye çalışıp kendimi motive eder miydim? Zor bir soru.. Teorik kısımla ilgili ne diyebilirim.. Bir özet yapacak olursam Logoterapi kişinin gelecekteki yapması gereken sorumluluklarına vs odaklanmasını ve yaşamak için bir nedeninin olmasına yardımcı olmaya çalışıyor anladığım kadarıyla. Mümkün olduğunca yaşamamız gerek. Bir çözüm illaki vardır. Teknikler vs ile ilgili pek bir şey hatırlamıyorum sakin bir zamanımda tekrar okusam iyi olacak. Aklıma yazacak başka bir şey gelmiyor gelirse eklerim sonra. Kitap gerçekten çok değerli. Birçok tecrübe barındırıyor. Okuyabilenlere tavsiye etsem güzel olur :)
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Öteki Yayınevi · 199835,5bin okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.