Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

236 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
''Propagandacı "birçok düşünceyi" vermelidir, o kadar çok ki, bu düşünceler birbirleriyle bağlantılı bir bütün olarak ancak (nispeten) az sayıda kimseler tarafından anlaşılabilir olacaktır. Aynı konu üzerinde konuşan ajitatör ise en çarpıcı ve en çok bilinen bir olguyu, diğelim işsiz bir işçinin ailesinin açlıktan ölmesine, artan yoksullaşmayı, vb. örnek olarak ele alacak, ve herkesin bildiği bu olgudan yararlanarak "yığınlara" tek bir düşünceyi, örneğin servet artışıyla yoksulluğun artışı arasındaki çelişkinin saçmalığı düşüncesini iletme yolunda çaba harcayacaktır; ve bu çelişkinin daha tam bir açıklamasını propagandacıya bırakrak, bu göze batan haksızlığa karşı yığınlar arasında hoşnutsuzluk ve öfke yaratmaya çalışacaktır. İşte bu yüzdendir ki, propagandacı, genellikle, yazı yazarak görevini yerine getirir; ajitatör ise konuşarak. Propagandacının özelliklerinin ajitatörünkinden farklı olması gerekir. Örneğin Kautsky'nin ve Lafargue'ın propagandacı olduklarını, Bebel ile Guesde'in ise ajitatör olduklarını söyleriz. Pratik eylemin bunlardan ayrı olarak bir üçüncü alanını ya da bir üçüncü işlevini bulup çıkarmak, ve "yığınları, belirli, somut bir eyleme çağırma"yı bu işlevin içine dahil etmek, düpedüz saçmalıktır; çünkü, tek, başına bir eylem olarak çağrı, ya teorik incelemenin propaganda broşürünün, ajite edici söylevinin doğal ve kaçınılmaz tamamlayıcısıdır, ya da salt bir yürütme işlevini temsil eder. Örneğin, Alman sosyal-demokratlarının tahıl gümrüklerine karşı girişmiş bulundukları mücadelelerini ele alalım. Teorisyenler, diyelim ki, ticari antlaşmalar ve serbest ticaret için mücadele "çağrısı" ile birlikte gümrük siyaseti üzerine özel (sayfa: 86) incelemeler kaleme alıyorlar. Propagandacı aynı şeyi bir dergide, ajitatör de halkın önünde verdiği söylevlerde yapıyor. Şu anda, yığınların "somut eylemi", tahıl gümrüklerinin artırılmasına karşı bir dilekçenin imzalanarak Reichstag'a sunulması biçimini alıyor. Bu eyleme çağrı, dolaylı olarak teorisyenlerden, propagandacılardan ve ajitatörlerden gelmektedir, ve dolaysız olarak da fabrikalarda ve evlerde dilekçeyi dolaştırıp imza toplayan işçilerden gelmektedir. "Martinov'un terminolojisine" göre, burada Kautsky ve Bebel'in her ikisinin de propagandacı olması gerekir, ve imza toplayan işçilerin de ajitatör. Bu açık değil mi?'' Lenin / Ne Yapmalı?
Ne Yapmalı
Ne YapmalıVladimir İlyiç Lenin · Agora Kitaplığı · 0552 okunma
·
262 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.