Gönderi
Bu kitapla ilk karşılaşmamız, fikirlerine çok kıymet verdiğim bir arkadaşımın okuma paylaşımları için kullandığı instagram hesabında olmuştu. Hatta çok net hatırladığım bazı eserler ve yazarlarla birlikte bu kitabı da günlerce övmüştü. O övgülerin yazıldığı fotoğraflar da, gerçekten ilgi çekmeyi başarıyordu ama bunun nedeni hesap kullanıcısından ziyade kitabın kendi tasarımıydı. ( Uğurböceği Yayınlarından çıkan baskından bahsediyorum.)
Kapak tasarımı zihnimi birbirinden apayrı yerlere götürdü aslında. Mesela yazarın çocuk kitapları yazdığını öğrendiğimde, kapakta bir çocuğun fikir dünyasını gördüm. İçeriğindeki gökyüzü hayranlığını okuduğumda, siyah seyreltilmiş karalamaların tepesindeki mavi baskılı Hüzünlü Tebessümleri. Kitabın sağ kolundaki bisiklet ve onun sepetinin hemen köşesindeki kuş görseli bana fedakar ve mütevazi bir öykü kitabını çağrıştırmıştı.
Genel tasarımla ilgili olumsuz eleştiri olarak ise arka kapak yazılarını söylemeliyim. Çünkü ön kapağı ne kadar beğendiysem, arka kapağı o kadar beğenmedim. Bence ön kapakta yaratılmış soru işaretlerini yok etmeyecek sade bir cümle bulunmalıydı. Bu şekilde basılması gerçekten de ‘ çocuk kitabı gibi mi yani ‘ önyargısının oluşumuna sürüklüyor insanı. Ve hatta yazarımızın isteği olan samimiyeti ön kapakta fazlasıyla yakalayıp, arka kapakta ticari ve oluşumu zedelenmiş bir eser izleniminde buldum kendimi maalesef.
Baştan da belirttiğim gibi beğenilmesi hariç içeriğiyle ilgili pek bir bilgim olmadığından kapağını araladığımda epey şaşırdım. Türüyle ilgili ne desem tam kestiremiyorum o sebeple ifadelerimi lütfen mazur görün. Ama bana, maddelenmiş halde sunulan küçürek öykü eseri ya da aforizmalarla belli imgeleri birleştirerek yazılmış bölümsel anlatıları çağrıştırdı.
Kurduğum son cümle size çok karışık gelmiş olabilir ama eminim ki kitapta asla böyle karmaşıklıklar olmayacak. Ancak sizin iç dünyanızı karıştırabilme yeteneği olduğunu söylemeliyim. Evet kitaptaki hemen her cümle çok düz ve süssüz yazılmış ama bu açıklık sizi kendi kapalılığınıza daldırabiliyor. Örneğin özlem hissi üzerine yazılmış birkaç satır, özleyeninizin varlığını önemsemeksizin bir acaba yaratıyor zihninizde. Ya da varlık ile yokluğun ilintili hakikatini sorgulatıyor. Buridan’ın eşeğini bir cümlede geçirmesine rağmen sizi bu paradoksu düşündürmeye itmek için örneği akıl ile kalp ikileminden veriyor. Bunları yazarken tekrar fark ettim ki hamlelerin doğruluğu, aslında sözün açıklığı ve paragrafın kısalığından geliyor.
Bu bağlamda kitap isminin çok doğru seçildiğini düşünüyorum. Gerçekten acı bir tebessüm bırakıyor yüzümüzde Hüzünlü Tebessümler. Çok basit bir cümlede kayboluyorsunuz. Geri dönme sürecinizin uzunluğuna göre içine ayracınızı koymanız gerektirebiliyor ve hatta. Bir şiir kitabı gibi düşünmelisiniz. Bir çırpıda okunup rafa kalkacak bir eser değil. Basit, anlaşılır ama seslendiği bir şeyler var ve siz o sesleri sahibine ulaştırırsanız kitap tam olarak bu anlattığım etkileri bırakacaktır.
Kitabın genel teması hayat. Dolayısıyla hayatla bağlı çok can alıcı cümle mevcut sayfalarda. Ama benim dikkatimi farklı bir etkiye çekmeyi başardı galiba. Yazarın kendi çocuk kitaplarına yaptığı göndermelerde bahsi geçen çocuk eğitimi kavramından bahsediyorum. Evet bir hayatın içinden etkisini buram buram çektirse de içimize, hayatın başından da tüyolar vermiş kendileri. Dolayısıyla bu durum bana bir gün eğitiminden sorumlu olacağım bir minikle karşılaşırsam elimin Özkan Öze’nin eserlerine gitmesi gerektiğini fark ettirdi.
Esere puanımın 6,5 olma sebebine gelirsek galiba şahsi beklentimi fazlaca yükseltmiş olmam diyebiliriz. Bu kitabın sayfalarını, doğru zaman geldiğinde tekrar kurcalayacağım ve o zaman belki de daha objektif bir puanlamayla değerlendirmeye gayret edeceğim.
Son olarak bu kitap için dikkatimi çeken kavramı eklemek istiyorum. Hatta kitapta direkt kavrama has başlık açılmış. Dikkatimi çekmemesi ne mümkün şu durumda?
*KRİPTOMNEZİ. Kitapta da aynen bu şekilde büyütülmüş ve cümleleştirilmiş şekildeydi. Şöyle anlatıyor yazarımız: “KRİPTOMNEZİ. Yani insanın bir başkasına ait fikir yahut cümleleri kendi babasının malıymış zannederek sağda solda satması hastalığı.”
Günümüz dünyasının sadece edebiyatı değil hemen her konusunda baş belamızın adı yani bu kriptomnezi. Her neyse en azından öğrenmiş olduk. Her ne kadar tanımın çıplaklığı sinir bozucu doğrulukta olsa da..
Okuyacak herkese değerli verimli okumalar diliyorum.
Kitaplarınıza ve kendinize güzel bakın.
29 views
Yorumunuzdan anladığım kadarıyla yazarın okuduğunuz ilk kitabıydı. Umuyorum diğer tüm kitaplarını okuma fırsatınızı olur (evet çocuk kitapları ve hatta okul öncesi için olanlar bile). Tabii "Hüzünlü Tebessümler 2'yi de...
Saygılar. İyi okumalar...
Saygılar...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.