Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Gönderi
"Doğal bir çeşmedir Sait Faik ABASIYANIK."
Haydar Ergülen'in kaleminden çıkan, benim de "Edebiyat Sahnesinden İsimlerle" adını vererek incelediğim Sait ile Sabahattin kitabı; Sait Faik'i tanımamda, onun kişiliği, yaşadıkları ve eserleri hakkında fikir sahibi olmamda oldukça yardımcı olmuştu. Rehber niteliğindeki bu kitabı veya buna benzer kitapları okuduğumuzda az da olsa yazar ile bütünleşebilmek, onun duygularını paylaşmak; kalem oynatmadaki amacını, eserlerinin niteliğini, içeriğini, sahip olduğu dili ve yazarın sözlüğüne yabancı olmamamız, eserlerini okurken zorluk çekmememiz adına gerçekten doyurucu olabiliyor. Hangi yazarı okuyacaksanız okuyun ama öncelikle yazarı tanımaya başlayarak, onun yaşadığı dönemden, ortamdan haberdar olarak okumanızı tavsiye ediyorum. Çünkü hem kitabı kadar yazarını da tanıma fırsatı bulmuş olacaksınız hemde eğer eleştiri yapacaksanız, eleştirinizde daha objektif olmanızı sağlayacak. Ya da inceleme yazmak isterseniz, bu da sizin argümanınızı artıracaktır.
Sait Faik, eserleri ile kişiliği arasında yakın ilişki bulunan sanatçılardan biridir. Yazar, hayatı boyunca çevresine uyum sağlayamamıştı ve bu uyuşmazlık onun her şeyden şikâyet etmesine sebep oluyordu. Hikâyelerindeki karakterlerde olumsuz yön aramaması ve onları iyi yanları ile göstermesinin sebebinin, yazarın ideale ulaşma arzusu olduğu söylenir. Yaşar Nabi Nayır Abasıyanık hakkında "Aristokrat değildi. Halktan üstün görünmeye çalışandan hoşlanmazdı. Herkes gibi olmak, herkese uymak isteği onda sonradan edinilmiş bir his değildir. Doğuştan gelme bir tabiattır." dedi.
Abasıyanık'ın psikolojik özelliklerine dair bir deneme yazan Fikret Ürgüp, sanatçının karakteriyle ilgili iki noktanın üzerinde durdu. Bunlardan birincisi annesinin ilgisi ve babasının aşırı ilgisizliğinin oluşturduğu iç çatışmalar ile yazarın "çekingen, kendisini çevresinden ve kendisinden gizleyen, anlamak ve anlaşılmak istemeyen" bir kişiliğe sahip olduğuydu. Ürgüp ayrıca, Sait Faik'i hayatı boyunca koruyan annesinin, aynı zamanda yazarın kendine olan güveninin gelişmesine engel olduğunu belirtti.
Hakkında söylenen yergiler kadar övgülere de karşı çıkan Abasıyanık, yazarlığından söz açıldığında işi kavgaya kadar götürüp bulunduğu yeri terk ederdi. Sanatkâra ait bu tarz uyuşmazlıklarla ilgili olarak Fikret Ürgüp "Münakaşalı durumlarda, ilkel iç tepkimelerden kuvvet alarak haşin, kavgacı ve isyankar olur ve kimseye güvenmediğini belli ederdi. İnsanlara ve topluma inanmadığı için, kendisi gibi geleneklere isyan edip, toplumun içinden attığı kimseleri anlayıp onlarda yaşama hakkını savunan yazarları sever ve okurdu.
Sait Faik yalnızdır. "Lüzumsuz adam" lakabını alabilecek düzeydedir yalnızlığı. Deniz adamıdır ayrıca. Denizle bütünleşmiştir. Balıklarla arkadaştır. Doğaya aşıktır. Yazmaya ve yazarlığa ömrünü adamıştır. Gerçek hayatta insanlarla kuramadığı bağı karakterleriyle, betimlediği mekanlarla kendi dünyasında kurmuştur. Gerçek hayattan farkı yoktur eserlerindeki olaylar. Her an her yerde karşımıza çıkabilecek durumlar vardır öykülerinde. Sıradan olmakla beraber, yeterince sıkılmadan okuyabileceğimiz koskoca bir okyanustur. Onunla beraber sandala binebiliyor, denizin uçsuz bucaksızlığı gözümüzde belirebiliyor, suyun yüzeyinde parmaklarımızı gezdirebiliyor, denizin içine bakarak ondaki güzellikleri görebiliyoruz. Beraber balık tutmaya gidebiliyoruz. Balık tutmanın zevkine varabiliyoruz. Ayrıca balıklara göstermiş olduğu merhamete, yakaladığı balığı öperek tekrardan onları denize salmasıyla şahit olabiliyoruz. Doğayla barıştırıyor bizleri. Doğanın güzelliğini, eşsizliğini şiirsel dilinin güzelliğiyle, şiir havasında öyküye doyurabiliyor bizleri.
Semaver kitabıyla da bizleri yüreğimizden yakalamayı bilmiş, şiir dilinin tadını bizlere sunmuş; gerçek hayattan kesitlerle yalnızlığı, dostluğu, arkadaşlığı, sevgiyi, sevmeyi kendine has anlatımıyla bizlere ikram etmeyi bilmiştir.
19 hikayeden oluşan Semaver' de özellikle ilgimi çeken hikayeri de paylaşmak istiyorum. Dediğim gibi Sait Faik hikâyeleri çok sıradan hikayeleridir. Hemen hepsi öyle baştan sona kadar aynı seviyede ve güzellikte değildir. Ama mutlaka ilginizi çekecek, sizleri içine alacak hikayeler vardır.
İlki, kitaba adını veren Semaver öyküsüdür. Öykü de Annesiyle yaşayan genç Ali'nin hayata bakışını, Semaver'e yüklediği anlamı:"İçinde ne ıstırap, ne grev, ne de patron olan bir fabrikaya benzetir. Ondan yalnız koku, buhar ve sabahın saadeti istihsal edilir." Ali'nin annesini kaybetmesiyle yaşamının seyrinin değişimini anlatan çok güzel bir öyküdür.
Diğeri Stelyanos Hrisopulos Gemisi'dir. Öyküde Balıkçı olan yaşlı dede Stelyanos'un torunu Trifon ile ilişkilerini, yaşama balık tutarak tutunmalarını, yetim olan 12 yaşındaki Trifon'un hayal ettiği gemiyi inşa etmek işteyişindeki amacını ve gemisine dedesinin ismini verebilecek kadar bağlılığını konu ediyor.
Diğer beğendiğim öyküler ise; Meserret Oteli'nde kendi resmini aynaya bakarak çizen genç bir kızın hikayesinin anlatıldığı öykü. Bir kıyının dört hikayesi, dört başlık altında ( Soğan Kayığı, Kediler, Çocuklar ve Ölü ) anlatılan öykülerdir. Babamın İkinci Eviyle, babasının içgüveysi olarak gittiği köyde yeni ailesiyle tanışan çocuğun hikayesinin anlatıldığı öykü. İpekli mendil'de sevdiği kızın kendisinden İpekli bir mendil istemesiyle, onu bulabilmek için hırsızlık yaparken yakalanan gencin hikayesi. Kıskançlık öyküsünde ise bir muallimin önce kendisine uygun görmediği, kendisinden küçük olan 17 yaşındaki Fadime"yi, Hüsrev'le el ele sohbet ederlerken görünce kıskançlık duygularının kabarışını anlatan öyküdür.
Hepimiz çabalayabildiğimiz kadar yazılan öykülerimizde yaşıyoruz şu hayatı. Yaşarken tecrübe ediniyoruz aslında. Ya da yaşanılan bizden önceki tecrübelerden dersler çıkarmaya çalışıyoruz. Sait Faik bana göre yaşamıyla, eseriyle bizlere örnek olacak nadir çeşmelerden biridir. Kaynağını doğanın güzelliğinden almış bu güzel eserleri içmeye çalışan her okuyucuya istediği tadı verecek, yüreğindeki ateşe su serpecektir.
Keyifli okumalar herkese..
··
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.