Dinsel önyargıyla devletin yeni ele geçirilen topraklarda tam kontrolü sağlama isteğinin bir araya gelmesi, Müslümanların kitleler halinde, Karadeniz kıyısından (1828’den sonra), Kırım’dan (1853-1854 Kırım Savaşı sırasında ve sonrasında) ve Kafkasya’dan (1860’ların ilk dönemlerinde) kovulmasına veya dayanılamaz baskı altında göç etmelerine yol açmıştır. Bu bölgelerin çoğu, Osmanlı nüfuz alanına dahildi ve yerinden sürülenler ve göç edenler için tek anlamlı seçenek, Osmanlı topraklarında yerleşmekti. Böylece Osmanlı İmparatorluğu kitlesel göç ve iskân süreçlerini yoğun bir şekilde yaşadı.