Osmanlı – İslam Sanatında Tapınma ve Tılsım
Osmanlı – İslam Sanatında Tapınma ve Tılsım adlı kitap, Christiane Gruber'in yayımlanmış sekiz makalesinin bir araya getirilmesi sonucu ortaya çıkmış. Kitap hakkında arka kapakta güzel bilgi yer alsa da kitabın da mutlaka okunmasında fayda var.
Osmanlı - İslam sanatının tamamı kitap içinde işlenmiyor. Onun yerine 'tapınma ve tılsım' temasıyla uyumlu bazı objeler üzerinden bir anlatım yapılıyor. Dini motifli çeşitli işlemeler haricinde, Yavuz Sultan Selim'in 1517 galibiyetiyle Osmanlı'ya geçen kutsal emanetler de yer almaktadır. Bu objelerin taşıdığı anlam ya da ona atfedilen anlam paralelinde bilgiler de verilirken, bunun dini karşılığı ve Osmanlı'nın buna verdiği anlamlar da yer almaktadır. Örneğin: bu dini motifli işlemeler ve kutsal emanetler, Osmanlı'nın siyasi ve dini gücünü rakiplerine gösterir.
Kutsal emanetler içinde yer alan Hz. Muhammed'in hırkası, ayak izi ve sandaletleri de Osmanlı döneminde özel (bugün hala devam eden geleneğin kaynağı) zamanlarda sergilenmiş. Bu bile dini-siyasi bir amaç doğrultusunda yapılmış. Dindarlığın dışta görüntüsünü içeri almak; manevi haz, af, niyet ya da maddi anlamda başarı elde etmek için de bu simgeler kullanılmış. Yapılan bazı ritüellerin kaynağı hakkında bilgi sahibi olunurken, bu ritüellere dahil olanların da buna dahil olma sebepleri de dillendiriliyor.
Özellikle 16. yüzyıldan itibaren, Osmanlı sultanlarının kendi soylarını Hz. Adem'e dayandıracak şekilde şecereler yazdırması, bir çeşit kendilerini tek başlarına dinin koruyucusu ve o soyun devamı olarak görmelerine yol açmış. Saray ve çevresi için yapılan çeşitli dini kitaplar, kendi zamanı içinde hem görsel hem de içsel bazı sırları da barındırır. Daha sonraları ise avama yönelik daha ucuz maliyetli resimsiz dua kitapları ortaya çıkmış.
Kitabın son bölümünde ise günümüzden bir kesit anlatılıyor. Yazar, İstanbul (Eyüp Sultan Camii ve çevresi) özelinde olmakla birlikte farklı şehirlerde gördüklerini de kitaba yansıtmış. Zamanla geniş kesimlere yayılan dua kitapları, şu an bile dini neşriyat içinde en çok satılan kitaplar arasında yerini koruyor. Ayrıca tılsım, muska, nazar, nazar boncuğu ve bereket kartları da zaman çizgisi içinde işlenir. İnsanların muska, tılsım, hilye veya günümüzde bereket kartlarına bu kadar ilgi duyulmasının sebebi nedir? Bu da kitabın içinde kendini cevaplandırıyor.
Kitap içinde kullanılan resimlerin, ayrıntılı bir şekilde içeriğinin de anlatılması oldukça doyurucu. Kuru bir anlatım yok. Yeri geldiğinde karşılaştırma da yapılarak farklar da söyleniyor. Yapılan bu dini resim ve işlemeler de bile siyaset kendini gösteriyor. Örneğin, 16. yüzyıl Osmanlı'sında yapılan bazı resimlerde Hz. Muhammed'in yanında 4 halife yerine Hz. Ali dışarıda bırakılarak 3 halife yer alırken; Safevi İran'ında ise bu sefer Hz. Ali varken diğerleri olmaz.
Bir yabancının (yani elin yabancısı denir ya!) çoğu yine kendi dilindeki kaynaklardan yararlanarak yazdığı kitap, bu açıdan da önemli. Anlatım (çeviri de) akıcı. Yargılayıcı, dışlayıcı, ötekileştirici dil kullanılmadan, olgular üzerinden önce tarif sonra da ayrıntılı açıklama yapılıyor. Bu şekilde anlatım hele bir de 'yabancı' ise çok daha zor olurken o bunu aşarak zoru başarmış. Kitap okunduğunda ne demek istediğim daha rahat anlaşılabilir. Sadece 296.sayfada yer alan, 'Türkiye ….' diye devam eden cümledeki toptancı bakış ya çeviri/düzenlemeden kaynaklı bir hata ya da yazar o şekilde görüyor.
Notlar: Kitabın ebatı için büyük boy tercih edilmesi yanında bir de kalın kitap kağıdı (gramaj farklı) da kullanılmış. Ayrıca kitap içinde kullanılan resim ve görseller için de özel çekim yapılmış; kaliteli baskı ile hem ruha hem de göze de dokunuyor. Yazara, çevirmene ve bu güzel kitabı bizle buluşturan yayın evine de teşekkür ederim.
Ezcümle: Bu kitabı 23 - 26 Şubat 2021 tarihleri arasında okudum. İnceleme yazısı da 27 Şubat 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ederim.