Gönderi
Yeni Yazarlara Şans Verin!!!
" İnsanlar durumun farkında mı değildi, yoksa farkındaydılar da yapacak bir şey olmadığı için teslim mi olmuşlardı? Daha bir gün önce Elia'yı bekleyen ütopik gelecekten bahsederken bir anda distopik bir dönemden bahseder olmuştuk."
Kitabın kalbi burasıdır arkadaşlar.
İncelememe nerden başlamam gerektiğimi gerçekten bilmiyorum. Çünkü kitabı okurken edindiğim izlenimler o kadar karmaşık ki. İçindeki suç kavramını işleyiş bakımından Kafka'nın Dava romanının esintilerini, "Olası Suçlar Enstitüsü" kavramından ötürü Tanpınarın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü, Aydın karakterinin iç dünyasını yansıtmasından ötürü ise bir Dostoyeski gördüm arkadaşlar.
Öncelikle Elia bir şahıs değil bir ada, Aydın adlı karakter işten kovulduktan sonra doğduğu adaya geri döner ve bu adaya iki yabancının devlet tarafından gönderilmesi sonucu bir takım olaylar cereyan eder. Siz bu olayları takip ederken nefesinizi tutar gerilir ve romanın sonunda rahatlıkla nefesinizi bırakabilirsiniz.
Yazar olaylar esnasında Devlet yönetimini eleştirir, baskının toplum ve kişi üzerinde doğuracağı sonuçları ele alır. Bunun yanında kişinin yaşamı boyunca umuda bağlı yaşayabileceğini ve umut var oldukça her zaman bir şansın olduğunun önemini vurgular.
Kitabın akıcı dili ve kullanılan üslup bakımından anlaşılırlığı oldukça iyi.
Son olarak kitapla ve okuyucu kitlemizle ilgili şunu söylemek istiyorum. Kitabın kapağındaki ismi değiştirip "Orhan Pamuk veya Hakan Günday" yapsak bu kitap bir hafta da yüzbinleri görür lakin okuyucu kitlemiz yeniliğe, psikolojiye o kadar kapalı ki; yeni bir yazar gördüğümüz zaman okuma isteği duymuyor yapılan emeği küçümsüyoruz. Oysa kalite her zaman karşılığını alır değişen tek şey ise karşılığın zamanıdır.
Böyle bir romanı edebiyatımıza kazandırdığı için ben şahsım adına Yılmaz Şener'e teşekkür ediyor kaleminin daim olmasını diliyorum.
Herkese iyi okumalar.
·
144 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.