Gönderi
Beş Yaşında Bir Oğlanın Fobi Analizidir.
S. Freud tarafından 1909 yılında kaleme alınan, beş yaşındaki bir oğlanın fobi analizidir. Bu çalışma yayımlandığı dönemde büyük yankı uyandırmış ve çocuğun saflığının bozulduğunu, psikanalize kurban edildiğini söyleyenler olmuştur. O günden bugüne geldiğimizde görüyoruz ki; yayımlandığı dönemde büyük ses getiren bu çalışma günümüzde Freud’un diğer eserleri arasında kuytularda kalmış ve gün yüzüne çıkmayı beklemektedir.
Küçük Hans isimli psikanaliz çalışması ülkemizde ilk olarak Dilman Muradoğlu çevirisi ile Say Yayınları tarafından 2013 yılında yayımlanmış ardından 2020 yılında Ahmet Fırat tarafından yeni bir çeviri ile Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanarak Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’nde yerini almıştır.
Öncelikle kitabın anlatımının akıcı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Diyaloglar, konular ve tespitler oldukça net bir şekilde ifade ediliyor. Zira Freud’un “otobiyografisi” başta olmak üzere “Cinsellik Üzerine” ve “Totem ve Tabu” isimli çalışmalarını Say Yayınları ve Pinhan Yayınları aracılığı ile okumuş ve büyük zorluk çekmiştim.
Bu kitapta isminden de anlaşılacağı gibi Hans isimli erkek çocuğunun 3 ve 5 yaşları arasındaki psikanalizi anlatılmaktadır.
(İpucu içerir)
Freud “yetişkin bir nevrotiği psikanalizle tedavi eden hekim tarafından ortadaki sis kaldırıldıkça çocukluğa dair varsayımlara ulaşır ve nevrotik semptomların belirleyicilerinin çocuk cinselliğinin bileşenleri olduğunu” söylemiştir.(Freud, Cinsellik Üzerine Üç Deneme). Freud’ un bu iddialarını tuhaf bulanların yanı sıra Freud’u destekleyen bir kitle de vardır. Bu destekçilerinden biri de Küçük Hans’ın ailesidir. Çocuklarının erdemli biri olarak yetişmesini ve kendini çekinmeden, özgürce ifade ederek büyümesini istemektedirler. Hans’ı babası analiz edecektir, notlar alacaktır ve notları Freud’a iletip, görüş alacaktır. Ancak tüm bunları yaparken Hans’ın saf dünyasını bozacak yönlendirme ve müdahalelerden kaçınacaktır. İşte kitap böyle başlamaktadır.
Baba, Hans ile olan diyaloglarını günlük not etmekte ve ara ara Freud’a raporlamaktadır. Paragraf aralarında Freud’un baba/oğul arasında geçen diyaloglar ile ilgili yorumları ve tespitleri yer almaktadır.
Hans’ın analizi üç yaşından daha önceki zamanlardan beri dile getirdiği “çiş yaparı -penis-”na yönelik ilgisi ve merak ettikleri vardır. Önce “çiş yapar”ın herkeste olup olmadığı merak etmektedir. Hâlihazırda zihnindeki “çiş yapar” problemini halledememişken bir de leyleğin getirdiği söylenen bir kız kardeşe sahip olmuştur. Hans bu kez “çiş yapara” herkesin sahip olduğunu öğrenmiştir ancak peşine hemen ikinci soru oluşmuştur zihninde “herkesin çiş yaparı aynı mıdır?” Tüm bu sorularına baba ve anne mümkün olduğunca açıklayıcı cevaplar vermeye çalışmıştır. Hans’ın zihnindeki sorular, almış olduğu cevaplar onu bir araştırmacı yapmıştır. Sokakta gördüğü hayvanların ve atların “çiş yaparlarını” farketmek onda tuhaf korkulara sebep olmuştur.
Baba, at fobisinin neden kaynaklandığını, geceleri sürekli annesiyle yatmak isteyişinin nedenlerini bulmak isterken Hans ile yaptığı sohbetlerde;
• Hans’ın çiş yaparına dokunmaktan keyif aldığını,
• arkadaşlarının onu çişini yaparken izlemelerinden hoşnutluk duyduğunu (Alfred Adler,Dürtü Örtüşümü),
• annesinin yanında yattığı zaman annesi tarafından okşanmaktan da benzer bir haz aldığını,
• annesinin kardeşine olan ilgisini kıskandığı için kız kardeşini yıkanırken küvetin içinde boğulduğunun hayalini kurduğunu,
• benzer şekilde babasını çok sevmesine rağmen annesiyle uyumasına izin vermediği için babasının ölümünü istediğini ve
• kendisinin de baba olduğu, annesi ile beraber çocuklarının olduğu hayallerini kurduğunu (Freud,Oedipus kompleksi)
öğrenmiştir.
Baba, hekimlik bilgisiyle beraber Freud’un psikanaliz teknikleriyle fobilerinin sona erdirebilmişlerdir.
Freud, çalışmasını bitirmeden önce, tüm bu süreci anlattıktan sonra “Epikriz”ine yer vermiştir. Analizde babanın yanlışlarının, kendi eksiklerinin neler olduğunu belirtmiş ve Hans’ın cümlelerindeki manayı bir kez de kendisi yorumlamıştır.
Çalışmasını okuyanların bilmesi istediği önemli bir itirazını paylaşmıştır Freud;
“Hans’ın normal bir çocuk olmadığı aksine, gelişmelerin hasta olmasının da gösterdiği gibi nevrotiğe yakın küçük “dejenere” olduğu ve bu yüzden onun durumunda geçerli olacak yargıların başkalarına, yani normal çocuklara yüklenmesinin uygun olmayacağı”dır.
Son olarak; Freud bizi merakta bırakmamış ve 1922 yılında Küçük Hans’la tekrar karşılaşmalarını anlatarak kitabını noktalamıştır.
Freud, “Rüyaların Yorumu, Cinsellik Üzerine ve Oedipus Kompleksi” gibi keşiflerini beş yaşındaki Küçük Hans çalışmasında kanıtlamış ve bizlere sunmuştur.
Bunun gibi binlerce değerli eser günümüze ulaşmış ve sadece okumamızı beklemektedir. Her şey gibi bilgiye de hazır olarak ulaşmaktayız.(neden üretemediğimizi de keşfedip kendimizi sorgulayalım). Bunu avantaja çevirip okuyalım derim, çok daha fazla okuyup öğrenelim. Geleceğin çocukları bizim zihinlerimizin bir parçası olacak ve dünyaya yön verecek.
Bilgiyle kalın,
·
135 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.