Gönderi

372 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Hakim’in Yolculuğu, tırnakları yerlerinden sökülmüş ama hayata bir şekilde tutunanların tutunmaya çalışanların hikayesi. Çizer Fabien Toulme daha önce kendi kişisel hikayesi olan, ‘’Beklediğim Sen Değildin’’ kitabında doğacak kızının down sendromlu olduğunu öğrenmesiyle değişen hayatını anlatmasıyla gönüllerimizde taht kurmuştu. Bu kitabın çıkış noktası ise bir uçak kazası. 2015 yılında depresif bir pilotun kullandığı uçak dağa çakılarak 150 kişiye mezar olmuştur. Haber bültenlerinde arka arkaya bu olaydan söz edildiği günlerden birisinde sunucu yeni bir habere geçer. ‘Yine göçmen dramı; 400 kişi Akdeniz’i katetmeye çalışırken hayatını kaybetti.’ Analiz yoktu, olay yerinden bağlanacak bir muhabirde yoktu. Var olan sadece sayıların soğukluğuydu… Ünlü yazar Susan Sontag, başyapıtı sayılan ‘Başkalarının Acısına Bakmak’ isimli harika kitabında hatırlamak üzerine şöyle demiştir: Hatırlamak etik bir edimdir, kendi başına ve kendisi olarak etik değeri vardır. Hafıza ise, acı verici olsa da, ölülerle kurabileceğimiz tek bağdır. Dolayısıyla, hatırlamanın etki bir edim olduğu inancı, öleceğini bilen, normal koşullarda bizden önce ölenlere(aile büyüklerine, anne babalara) yas tutan insanlar olarak doğamızın derinlerine kök salmıştır. Kalpsizlik ve hafıza kaybı, nedense hep el ele yürümüştür. Ama tarih bize, kolektif tarihin çok daha uzun bir zaman diliminde hatırlamanın değeri konusunda çelişkili sinyaller gönderir. Açıktır ki, dünyada çok fazla adaletsizlik vardır. Ve gereğinden fazla hatırlamak insana acı verir… Fabien Toulme, garipliği ve alışmışlığı acı içinde fark etmesinden sonra hikayesini anlatacak bir göçmen bulmaya koyuluyor. Uzun arayışlar sonrası hikayesini anlatmayı kabul eden Hakim buluyor. Hakim 9 çocuklu bir ailenin en büyüğü olarak Şam’da hayatını sürdürmektedir. Askerliğini yaptıktan sonra çocukken en sevdiği şeye yani toprağa dönmek istemiş, bahçıvan olmuş ve işlerini zamanla büyütmüştür. Bir Cuma günü basit bir yürüyüşle işler tamamen değişecektir. Arap Baharının etkisiyle Suriye halkı da daha demokratik adımlar atılmasını istemiş ve bunun için gösteriler yapmaya başlamışlardır. Ordunun gösterilere karşı cevabı oldukça serttir. Suriye halkının ise artık ne susmak ne de boyun eğme isteği vardır. Geri dönüşü olmayan bir yola girilmiş ve işler kısa süre içerisinde çığırından çıkmıştır. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı Suriye halkı için. Hakim ise bu süreçte, önce işini, sonra evini en sonunda da ailesini kaybedecek, bir süre de -yaralı göstericiye yardım ettiği için- hapse atılacak ve işkence görecekti. Hapis sonrası artık ülkesinde duramayacağını anlayan Hakim’e yollar görünmüştü. Artık bir mültecidir. Hakim’in yolculuğu, Lübnan, Ürdün, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Macaristan, İsviçre ve en sonunda da –şimdilik- Fransa’ya uzanmıştır. Üç ciltlik bir serinin ilk kitabı Suriye’den Türkiye’ye olan yolculuğunu aktarıyor. Mültecilerin yaşama, iş gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için yaşadığı zorlukları, tüm bu zorluklar içerisinde hayata tutunma çabaları ustalıkla anlatılmış. Toulme olayları anlaşılır ve basit şekilde anlatması, tarihi gerçekleri küçük anekdotlar ile vermesiyle kopukluğun önüne geçmesi ve arada ki mizahi dokunuşlar benim için çok güzel bir okuma deneyimi sağladı.
Hakim'in Yolculuğu - 1
Hakim'in Yolculuğu - 1Fabien Toulmé · Desen Yayınları · 2020189 okunma
·
152 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.