Gönderi

Elhamdülillah Müslümanız
2 delikanlı bir adamın koluna girip Hazret-i Ömer'e getirirler: "Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü, kısas isteriz!" derler. Mahkeme kurulur, adama son isteği sorulur. Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım, benden haber bekliyorlar. Müsaade edin, onlar ile helalleşeyim." Hazreti Ömer: "İdam kararın verildi. Sen 3 günlük yola gitmek için izin istiyorsun. Nasıl güvenelim sana?" Adam "Ya Ömer!" der ve İsra süresi 34. ayeti okur: "Söz verenler verdikleri sözden mükelleftir. Yarın huzuru mahşer de hesaba çekilecektir." Hazreti Ömer, "Peki. Fakat yerine bir kefil almamız lazım. Sen gelmezssen onu idam edeceğiz." Adam ordaki kalabalığa sorar: Kefil olacak olan var mı? Kalabalıktan ses yoktur. En arkadan biri elini kaldırır ve "Ben olurum ya Ömer!" der. Bakarlar ki bu kişi Hazret-i Ebu Zer'dir. Herkes şaşkındır. "Ya Ebu Zer neye kefil olduğunu biliyorsun değil mi?" der Hazret-i Ömer. "Bırakın gitsin adamı, ben kefilim!" der yine Ebu Zer. Adam biner atına, uzaklaşır. 3 gün herkes adamı konuşur: Gelecek mi gelmiyecek mi? Mescitte gündem olur. Akşam namazına yakın uzaktan bir atlı gelir. Hazret-i Ömer: - Be adam neden geldin? Adam: - Demesinler ki Müslümanlar söz verip de sözlerini tutmuyorlar, diye geldim. Ölen adamın çocukları söz ister bu defa: - Ya Ömer biz kısas hakkımızdan vazgeçtik. Hazret-i Ömer: - Peki neden affediyorsunuz babanızı öldüren bu adamı? - Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında merhamet yok oldu! Ebu Zer'e dönüp: - Sen bu adamın neyine, nasıl inandın da kefil oldun? Hazret-i Ebu Zer: - Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında güven, itimat kaybolmuş. Onun için kefil oldum...
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.