Gönderi
Dikkat spoiler içerebilir!!!
Selam! Bugün adıyla gram alakası olmayan Bin Muhteşem Güneş kitabının incelemesini yapacağım.
Kitap 2 kadın ile bir günde mahvolan hayatlarını anlatıyor. 2 kadında Raşit denen psikopatın karısı. Kumalar yani. Ama çok da iyi anlaşıyorlar. Şimdi biraz kadınlardan bahsedeyim:
Meryem annesi Nana ile beraber köyden uzakta bir kulübede yaşıyor. Yazar Meryem'i harami olarak anlatıyor bize. Harami'nin normalde anlamı haydut ama galiba kitapta haydut değil de yasak ilişkiden doğan çocuk anlamında kullanılmış. Çünkü Meryem'de çok zengin bir adamla evin hizmetçisinin yasak ilişkisi sonrası doğan bir kız. Celil Meryem'in babası ve 3 karısı var. Bir sürüde çocuğu var. Meryem ve Nana'nın onun için bir utanç kaynağı olduğunu düşündüğü için onları kulübeye yerleştirmiş. Her perşembe ziyaret etmek üzere gitmiş. Celil her perşembe söz verdiği gibi gelip Meryem'i ziyaret etmiş. Vicdanını rahatlatmak için ona toka gibi şeylerde getirmiş bazen. Ona şehri anlatırmış. Meryem'de onu pür dikkat dinlermiş. Celil'i çok severmiş. Celil 1, 2 saat kalıp gittikten sonra Nana başlarmış konuşmaya: Yalan bunların hepsi. Nerden çıkardı benim özel hastanelerde doğum yaptığımı. Ben tam şurada, yerde 2 gün boyunca sırtüstü aç susuz yattım. Yanımda bıçak vardı. Uğraştım ama bir türlü gelmedin. Bana acı çektirdin. Sonra neyse ki doğduğun da bıçakla göbek bağını kestim. O baban da seni ancak 1 yaşındayken geldi ziyarete. Bir kız bebeği olduğunu duyunca yüzünü ekşitmişti.
Ama Celil'de tam tersini söylermiş: Annen ve seni güzel ve temiz bir hastaneye yerleştirdim. Orda ikinize de el bebek gül bebek bakıldı. Bir kız çocuğum olduğunu duyunca koşa koşa geldim.
Meryem babasına inanırmış hep. Ne olursa olsun. Zaman böyle akıp geçmiş Meryem 15 yaşına gelmiş. Doğum gününde hediye olarak babasının 11 kardeşi ile beraber onu sinemaya götürmesini istemiş. Ama Celil onu almaya gelmemiş. Meryem de babasının yanına gitmiş. Orda neler yaşandığını yazmayacağım. Ama Meryem 1 gün sonra eve döndüğünde Nana'yı ölü buluyor. Nana burada çok hatalı 1 gün bekleseymiş bari. Hemen gitti diye anında intihar etmeseymiş. Celil mecburen Meryem'i yanına alıyor. 1, 2 hafta sonra da evlenme yaşın geldi deyip Raşit denen 30 yaşında ki adama veriyor. Ama işte kızlarının bazıları Meryem'den büyük ama onları okutuyor. Meryem'i neden evlendiriyor?
Raşit önce Meryem'e iyi davranıyor ama sonra geleceği görüyor gibi sürekli bu çocuk oğlan olacak deyip oğlan giysileri aldığı çocuğunu düşürünce, kötü davranmaya başlıyor. Burada Meryem'in hiç suçu yok. Sonuçta bir çok kadının çocuğu daha anne karnındayken, minicikken düşüyor.
Leyla, Meryem yirmili yaşlardayken öğretmen bir baba ile ilgili bir annenin 3. çocukları olarak doğuyor. Leyla'nın 2 abisi var. Nur ve Ahmet. Leyla'nın doğduğu sıralarda bir savaş çıkmış. Savaş çıkınca Nur ve Ahmet asker olmuşlar ve ülkelerini korumak için savaşa gitmişler. O zaman Leyla'nın annesi karalar bağlamış. Leyla yokmuş gibi davranıyormuş. 7/24 yatakta siyahlar içinde. Kızı okuldan almayı falan unutuyormuş. Ama babası neyse ki Leyla'yı seviyor. Leyla'nın babası kızını okutmak istiyor. Doktor, avukat, mimar olsun istiyor. Birde Leyla'nın arkadaşı var. En yakın arkadaşı. Tarık. Leyla'dan 2 yaş büyük. Bir ayağı yok. Beraber büyüyorlar Leyla ile.
Savaş bitti derken iç savaş çıkıyor. Bombalar patlıyor. Leyla ile Tarık' da birbirine aşık oluyorlar. Leyla'nın abileri de ölüyor. O zaman Leyla'nın annesi ruh gibi oluyor. Yaşayan ölü. Tarık' da maalesef şehirden ayrılmak zorunda kalıyor. 2 hafta sonra da Leyla ve babası anneyi ikna edip şehirden ayrılacaklarken bomba patlıyor...
Leyla gözlerini Meryem ile Raşit'in evinde açıyor. Sonra iyileşince Raşit ile mecburen evlenmek zorunda kalıyor. Çünkü karnında Tarık'tan kalan tek şey var. Ayrıca savaş olduğu için de tek çare: Evlenmek.
Bunlar evlenince Meryem biraz tavır yapıyor. Sanki Raşit' de çok zeki, yakışıklı dünyanın en zengin adamı da "Kocamı benden çaldın" deyip duruyor. Azize doğuyor. Tarık ve Leyla'nın çocuğu. Ama Raşit'e Tarık'ın çocuğu olduğunu söylemiyor. 2 kadında bu sırada kaynaşıyorlar. Arkadaş, dost oluyorlar.
Taliban geliyor. Taliban da yeni yönetim şeklini getiriyor. Kadının çöpten farksız olduğunu söylüyor. Tacizler, tecavüzler ve kadına şiddetler bunca şey var ve hepsi doğal karşılanıyor. Hastanelerin hepsi erkeklere. Tek bir tane kadın hastanesi var. Onda da 1, 2 hemşire 1 tane doktor yüzlerce hasta ve çaresiz kadın buda yetmezmiş gibi yetersiz tıbbi malzeme.
Sonra Zalmay doğuyor. Raşit'in çocuğu. Ben Zalmay'ı hiç sevmedim. Babası gibi aynı. Bir gün akşam yemeğinde diyor ki:
Baba annemin erkek bir arkadaşı var. Annem onun yanında yüzünü açtı. Onunla odada tek başına kaldı. 2 ayağı yoktu.
Söylemeseydi ölürdü sanki. O bunu söyleyince de olan oldu.
Raşit Zalmay'ı odaya kilitledi. Kemerini çıkardı ve Leyla'yı öldüresiye dövdü. Meryem Leyla'yı kurtarmaya çalıştı. Raşit Meryem'i de dövdü. Sonra Raşit Leyla'yı boğmaya başladı. Meryem'de çok güzel bir şey yaptı. Aldı küreği vurdu Raşit'in kafasına ve Raşit öldü. Meryem; Azize, Leyla, Tarık ve Zalmay'ı
mutlu bir hayata gönderiyor. Kendisini feda ediyor. Ekmek çalanın eline kestikleri bu yönetimde kocasını öldürüp evden kaçana ne yaparlar diyor ve teslim oluyor. İdam ediliyor. Onun dışında Tarık Leyla ve çocuklar mutlu bir hayat sürüyor. Kabil yani eskiden Meryem ile yaşadıkları yerden Taliban gidiyor. Kadınlar çalışıyor. Leyla ve Tarık öğretmen oluyorlar. Leyla hamile kalıyor kitapta burada bitiyor.
Biraz kendi düşüncelerime gelirsek: Kitap güzeldi. Ben sevdim.
Kadınlara verilmeyen değer çok güzel işlenmiş. Bol ders içeriyor.
Okumanızı tavsiye ederim. Yazarın diğer kitabı olan "Uçurtma Avcısı "nı da mutlaka okuyacağım. İyi okumalar:)
·
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.