Pargalı İbrahim Paşa denilince aklıma ilk gelen şey Osmanlı altın çağının kesinlikle baş mimarisidir.Daha henüz çocukken parganın bağrından koparılıp manisaya zengin bir eve köle olarak satılmıştır.Bu dönemde saruhanda sancak beyliği yapmakta olan 1.Süleyman'ın dikkatini çeker ve çok güzel keman çaldığı için Şehzade Süleyman onu yanına alır.İkiside aynı yaşta hatta aynı haftada doğdukları için zamanla birer kardeş gibi olurlar.Kitap okumaya ve sanata oldukça ilgili ileri görüşlü bir kişidir. Süleyman'ın babası Yavuz'un ölmesiyle beraber Süleyman sultan olur kısa bir dönem sonra İbrahim'i has oda başısı haline getirir. Osmanlı'daki Sultan Süleyman'ın ilk veziriazamı olan Piri Mehmet Paşa yaşlandığı gerekçesiyle görevinden istifa edip ıstırahate çekilmek ister ve Osmanlının yeni veziriazamı Pargalı İbrahim olur. Veziriazam olduktan sonra Osmanlı adına bir çok sefere önderlik eden İbrahim bu seferlerin çoğundan galibiyetle ayrılıp sultanlada arası fazlasıyla iyidir.Bu seferlerden en önemlisi safevi devletine karşı olan ve tebrizi ele geçirmesiyle başlayan ancak kısa sürede tekrar Safeviler'in eline geçmesiyle biten ve acem şahı tahmasbın çokça ateşkes ilan etmek istemesiyle gündeme gelen seferdir.Dış politikadada temsilci görevi görmekte olan İbrahim kutsal roma imparatoru şarlken ve Avusturya kralı Ferdinand ile önemli yazışmalarda bulunmaktadır ve bu krallıklardan gelen elçilere mağrurlanarak devleti ben yönetmekteyim sultan benim sözlerime tamamen riayet eder,sultanın iki mührü varsa birisi bendedir biz onla biriz gibi yüksek perdeden konuşmuştur. Kitabın içinde İbrahimin karısı hatice sultana seferdeyken sıkça yazdığı mektuplarda aşkını dillendirmekte ve özlemini vurgulamaktadır. Son olarak paylaşmak istediğim not kitap zaman zaman hikaye modunda olsa da tam olarak Pargalı ibrahimin hayatını değil Osmanlı'nın daha çok dış politikasını,tutumlarını ve verdiği savaşları ele almaktadır.