Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
Nun Masalları
Nun Masalları, Nazan Bekiroğlu’nun ilk eseri. Doğrusunu söylemek gerekirse Bekiroğlu, merak ettiğim ama henüz herhangi bir kitabını okumadığım bir yazardı. Kitabı elime aldığımda isminden olsa gerek tasavvufi, dinsel motiflerin yer aldığı klasik bir masal kitabı okuyacağımı zannediyordum. Masal gibi gözükse de birbiriyle ilişkili on iki öyküden oluşan maziyi bugüne taşıyan, naif ve postmodern bir kitap. Yazarın dili o kadar güzel ki, çektiği bütün sancıları, hüzünleri, sevinçleri siz de onunla birlikte yaşıyorsunuz. Kitabın isminde “Nun” harfinin kullanılması, hem kendisinin hem Nigâr Hanım’ın isminin baş harfine bir gönderme yapıldığını düşünüyorum. Aynı zamanda “Nun” Arapça bir harftir. Kuran’da, Kalem suresinde geçen huruf-u mukataa yani şifre özelliği barındıran harflerdendir. Nun aynı zamanda hokkadır. Nun harfinin başındaki nokta ise “ben”i ifade eder. Ve tüm hikâye benler etrafında ilerler. Kitabın ilk bölümü “Hattat ve Padişah”, ikinci bölümü “Genç Mezarlık Bekçisi, Genç Kalfa ve Son Padişah”, Son Bölüm ve en sonunda yazarın aynı zamanda doktora tezi olan Şair Nigâr Hanım’a ayrılmıştır. Kitap uzun zamandır yazamamaktan şikayetçi olan bir yazarın bilinme arzusuyla başlar. “Şimdiye kadar hiç kimsenin söylemediği şeyleri, hiç kimsenin söylemediği bir biçimde söylemek, yazmak istiyordu. Yazmak istiyordu da, kamış kalemi, aherlemiş kâğıdı eline alır almaz içinde bir yer bumbuz kesiyor, aslında sımsıcak olan o şey, bir türlü kâğıda akamadan yok olup gidiyordu.” Yazdığı yazıları padişaha sunan ve karşılığında yazdıklarını herkese okumayı isteyen Hattat’ın sesini duyuramaması ve yaşadığı olaylarla devam eder hikayemiz. Kalıcı olanı tercih etmesi gerekirken, ene’ sine yenilen insan. Yazar ise sürekli benliğini bırakmaya çalışır ve “ene” diyen Hattat’ı terk etmek için çabalar. Hikâyedeki zaman olguları, kişiler sürekli değişse de benlik hep aynı olmaya devam eder. Bu kitap bir var oluş sancısının ürünüdür. Nazan Bekiroğlu çok farklı bir dil, sıradan değil, çok naif ve incitmeyen bir üslup. Bir kere aşina olunca bırakılmayacak kadar güzel. Şimdi diğer kitaplarına göz kırpıyorum. Kesinlikle okunmalı, aşina olmalı. Birkaç altı çizili satır: “Varlıklarında bunca yok iken, yokluklarında bunca var olan tanıdıklarını hatırladı teker teker.” (s.12) “/Yolculuk sonu/ Yer o yer ama ne ben aynı ben’ im ne sen aynı sen’ sin. Üstelik sen ve ben, ben ve sen de değiliz.”(s.42) “Düşüncelerime söz geçirmem mümkün olmuştu ama, dedi, düşlerime söz geçirmem, o mümkün olmuyor.”(s.75) “Yaz, dedi, bütün mutluluklar birbirinin aynı. Ama mutsuzluklar birbirine uymuyor ve acılar birbirine benzemiyor…” (s.86) “Ve ben, kahramanları, kendisine itaat etmeyen bir hikayeci oluyorum böylece. Kuşatırken kuşatılan.” (s.94) “İçinden şiirsiz geçilemeyecek kadar derin gözleri vardı.” (s.95) “Her aşk bulunduğu kalbin şeklini alır/şiir, Kemal Sayar” (s.140)
Nun Masalları
Nun MasallarıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,760 okunma
··
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.