Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Gönderi
136 syf.
·
Not rated
İnsanın doğası gereği eğitime ihtiyaç duyan tek varlık olduğundan bahsederek başlayan kitabımız, eğitimin gerekliliğinden ve insandan bahseder. Hayvanların iç güdüleri olduğu ve belli bir planla hareket ettikleri in eğitime ihtiyaç duymadığını söyler bize. İlk bölümde disipline değinen yazar, disiplinim, insanın kendini sınırlaması olarak değerlendirir ve bunu gerekliliği üzerine durur. İlerde kuralsız ve başıboş yaşamamak icin bu disiplin içine girmek şarttır. İnsanı eğitime, bakıma ihtiyaç duyduğunu belirten Kant, eğitimi bu bahsedilen disiplin yani terbiye ve öğretime açıklar. Hayvanların iç güsüleri den dolayı eğitime ihtiyacı yoktur. Ebeveynlerinden bir şey öğrenemezler. "Eğitimden geçmemiş insan kaba, talim görmemiş insan serkeştir.".
eğitimin nesiller boyu artarak devam ettiğini belirten Kant, önemli olanın;insanın içindeki eğilimler ve daha da önemlisi insanı iyi olana yönelten eğilimlerdir. Bunun içinde belli bir eğitim anlayışı gerekir. Özellikle çocuk eğitiminde ebeveynlerin çok önemi vardır. Çocuklarını ideal bir hedef doğrultusunda yetiştirmeyi ve kuşaktan kuşağa aktarılan emanete katkıda bulunmalıdır. Ne yazık ki ebeveynler sadece çocuklarını görmek istedikleri yerlere götürüyorlar. İnsanı içindeki niceleri geliştirmiyorlar. İnsanı esasında iyi olan ruhuna gereken gıdayı vermiyorlar. Kısacası eğitim sayesinde önce insan kendini idare edebilmeli sonrada diğer insanlara yol göstermelidir. İlk bölümde eğitimin yanında ahlak konusunda değinen Kant, ahlakın evrensel olması gerektiğini sadece tanrı ahlaksız olmayı yasakladığı için değil, kötü olduğu için ahlaksızlıktan uzak durmayı öğütler. Bunun yanında yöneticilerin eğitimşi ve bilgili olmalarını çok önemli olduğunu bizlere aktarır. Eğitimin ahlaki yönünde değinen Kant, eğitimin çocuklara düşünmeyi öğretmek olduğunu ve bu hususta aileler ve öğretmenlere işler düştüğünü belirtir. Çocukların özgürlüklerini geliştirmek ve ilerde kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için onları desteklemek ve serbesiyet vermek gerekir. Yapılmaması gereken olanlara karşı ceza da kullanılabilir. Bu da onların sınırlılıklarını öğrenmelerini yardımcı olur. Eğitimi fiziki ve uygulamaya dönük olmak üzere iki şekilde ele almak önemlidir. Fiziki eğitim insan ve hayvanlarda müştereken görünen bakım ve gözetim olayıdır. Uygulamaya dönük eğitim ise ahlaki eğitimi kapsar ve çok önemlidir. İkinci bölümde fiziki eğitimden bahsediliyor. Anne sütünün ne kadar önemli olduğunu ve beslenmenin çocuğun sağlığını etkilediğini, sadece et veya belli bir yiyecek grubuyla değil çeşitli yiyecek gruplarının anne tarafından alınmasının önemini vurgular.
Çocuklarımızın bakımını yapmak önemlidir. Bizim "kundak" dediğimiz çocuğun uzuvlarını rahat hareket etmesini engelleyen bir her türlü şeyin iyi olmadığını belirtir. Çocukların rahat bir ortamda büyümesi onların motor becerilerini daha iyi kullanmalarını sağlar. Aynı zamanda yürüteciğde eleştiri. Yürüteç çocukların bedenlerine zarar verir ve yürümelerini geçiktiri ve zararlıdır. Doğal akışına bıraktığımız her çocuk gelişimi içerisinde yürümeyi öğrenecektir. Kundak eleştirisini ve buna benzer eleştirileri Rousseau'da yapar. Asırlar önce eleştirilen ve yanlışlığı ortaya konulan şeyin günümüzde bilinçsizce kullanılması üzücü. Kısacası çocukları ne kadar az araçla büyütürsen o kadar etkili olacaktır. Diğer bir konu ise çocuklara kendi özgürlük alanlarını bildirmek ve istedikleri her şeyi alamayabilceklerini öğretmektir. Örneğin bebek ağladığında hemn yanına gidilirse bebek bu ağlama işini sürekli kullanır ve bakıcı veya annesine bir nevi söz geçirir. Ağlayan bebeklerin yanına hemen gidilmemesi gerektiğini savunur Kant. Çocukların her isteğini yerine getirmeyi ve "hayır" derken kararlı olmalıyız. Çocuğun tembel olmaması içinde erken yaşlarda uygun görevlerle çalıştırılması gerektiğini de belirtir Kant. Üçüncü bölümde kültürden yani öğretimden bahseder ve insana özgü kısım burasıdır. İnsanın zihninim ve duyu organlarının geliştirilmesi gerekliliği üzerinde durulmalıdır. Disiplinin eğitimden önce geldiğini belirten Kant, önce insanın bedeninin eğitilmesini savunur. Dördüncü bölümde ruhun eğitiminden bahsidilir. Çocuk için oyunun ve işin öneminde ve okuldan bahsedilir. Bizim informal eğitim ve sosyal çevre diye bildiğimiz çevrelere de değinir. Roman okumanın hafızayı zayıflattığını ve bu yüzden çocuklardan uzak tutulması gerektiğini söyler Kant. Bilmem katılır mısınız?
Beşinci bölümde ahlak, itaat ve ceza durumlarına değinen Kant. Cezanın ahlak eğitiminde olmaması gerektiğini ödülün ise gereksiz olduğumu anlatır. Son bölümde pratik eğitimden bahseden yazarımız, çocuklarda ödev konusuna ve farklı duygu konularına değinir. İnsanın doğası gereki ne iyi be kötü olduğunu ama kötülüğe doğal bir eğilimi olduğunu söyler. İnsan tabiat itibariyle ahlaki bir varlık değildir. Sonradan ahlakiliği yakalayabilir. Ahlak ve din ilişkisi, çocuklara tanrının ve dinin öğretilmesi ve çeşitli konulara da değinilir. Genel itibariyle çocuk ve genç yetişkin ekseninde devam eden eser, okunması kolay ve yalın bir şekilde yazılmıştır.
Keyifli okumalar dilerim.
Eğitim Üzerine (Ruhun Eğitimi-Ahlaki Eğitim-Pratik Eğitim)Immanuel Kant · Say Yayınları · 20201,735 okunma
·
120 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.