Öncelikle bu kitabı mutlaka okuyun diyorum :)
1969 yılında Ant Dergisi'nde, gazeteci Osman Saffet Arolat'ın imzasını taşıyan "Devrimci Genç Şairler Savaş Açıyor" adlı yazıda, İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe ve Özkan Mert gibi şairler, İkinci Yeni şiirinin anlam kapalılığını öne çıkaran şiirine karşılık, yeni dünya düzenini savunan, bireyin yumruğunu masaya vurmasını sağlayan, toplumcu şiirin manifestosunu ortaya koydular ve bu 4 şair o dönemde adına "60 kuşağı toplumcu şairleri" diyebileceğimiz dönemin öncüsü oldular böylece, şiirleri o yıllarda büyük çapta yankı uyandırdı(hala öyle değil mi?) öyle ki, şiirleri, mitinglerin, üniversitelerin vazgeçilmez bir parçası oldu.
O yıllarda ilk kitabı çıkar çıkmaz (Kuracağız Her Şeyi Yeniden) toplatılan ve 8 yıl hapse mahkum edilen Özkan Mert, çareyi yurt dışına kaçmakta bulur ve önce Almanya'da 1 yıl, sonrasında ise İsveç'te tam 38 yıl sürgün hayatı yaşar ve nihayetinde 2010 yılında Bodrum'a yerleşir, söz konusu bu kitap da 2012-2016 yıllarında Bodrum, Gümüşlük'te yazılan şiirlerden oluşan bir eser, yine toplumcu şiirin nadide örneklerinin yanı sıra, aşkı, doğayı, anlatan-yaşatan, farklı ülke ve şehirlerin betimlemeleri gibi şiirler kaleme almış diyebiliriz Özkan Mert için, öyle ki nehir şiirin Türkiye'deki ilk temsilcisi olarak anılabilir diye sanıyorum, gerçekten harika şiirlerin olduğu bir kitapla karşı karşıyayız
Bu sabah kahvaltımı yaptım Gümüşlük'te,
Denizin sıçrayan mavilerini toplayıp,
Bir demet çiçek gibi sundum Leleg'lere
3000 yıllık batık Mydnos kentinde.
Kırmızı şarap ve okaliptus ıslıklarını
Doldurup içtik kadehlerimizde
Herkesin yalnızlığı iki kattır
İlk katında kendi kalır
İkinci katında kuşlar uçar
Misafir gelinceye kadar
2014/Gümüşlük