Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

218 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazarın bu kitabı 5 öyküden oluşuyor ilk öyküde: Beyaz geceler Açıkçası bu öyküde bir çok kişi kendini bulabilir. Antisosyal bir bunalım içinde olan ve sürekli hayal dünyasının içinde yaşayan hatta gerçek yaşamdan koparcasına hayaller içinde yaşayan bir adam, tesadüfen hiç beklemediği bir anda bir kızla tanışır, ve hayatı birdenbire değişir, bir anda dalıp gittiği hayallerden gerçeklere uyanır. Öykünün sonunu söylemeyeceğim fakat öyküyü okuduğunuzda eğer olaya psikolojik açıdan bakarsanız, güzel tespitler yapılabilir ama yine de beklentiyi yüksek tutmamak gerek. Ufak bir spoiler verecek olursam, bazen sevdiğiniz için sevdiğinizden vazgeçmeniz gerekir ve kendi mutluluğunuzu onun mutluluğu için harcarsınız. Kısacası sevmek büyük bir sanat lakin bazen çok pahalıya mal olur. Ana karakterde yaptığım araştırmalar sonucunda, Maladaptive Daydreaming (Hayallerin Kontrolden Çıkması) yani insanı hayattan uzaklaştırıp sürekli şekilde hayal kurmaya neden olan bir psikiyatrik rahatsızlık olduğunu öğrendim. 2'inci öyküsünde: Başkasının karısı Bu öyküde ise kıskançlık sendromu yaşayan bir adamın, başına gelenleri anlatıyor. Aslında çok tespit yapılabilir mi? bilmiyorum fakat eğlenceli bir öykü olduğunu söylemem gerek benim tespitim, çok fazla kıskanç olunduğunda durumların ne kadar kötüleşebileceği. 3'üncü öyküde Noel ağacı Yazar bu öyküsünde ise hala günümüz toplumlarında yaşanan soruna dikkat çekmiş. Hikaye kısa olduğu için, çok spoiler veremeyeceğim. 4'üncü Öyküde: Haysiyetli Hırsız İlk sayfa biraz sıkıldım fakat okudukça öykünün, derinleştiğini fark ettim ve sonu gerçekten de hoş ama bir okadar da hüzünlü bitti. Büyük bir iyiliğin karşısında bir kötülüğün nasıl acı çektiğini açıkça öykü ortaya koyuyor. Sen doğru ol eğri yolunu bulur sözü aslında bu öyküye de çok uzak kalmaz. 5'inci Öykü ise Yufka yürekli adam Bu öyküde, daha önce mutluluğa çok uzak kalmış bir adam, birden hayatının göz kırpmasıyla çok mutlu olur. Ona bu yolda iyilikler yapan insanlara karşı bir mahcubiyet içerisine girer. Mutluluğa o kadar uzak kalmıştır ki sonunda mutluluğuna karşı yaşadığı mahcubiyet ve korku onu çıkılmaz bir sona doğru iter. Ana karakterin yaşadığı sendrom hakkında psikolojik bir araştırma yaptığımda, karakterin Çerofobi (Mutluluk fobisi) olduğunu tespit ettim. Bu fobi, mutlu olmak için anlamsız isteksizlikler yaşayan kişilerde görülür. Kişi sürekli olumsuzluklar düşünerek mutlu ve neşeli olmaktan korkma rahatsızlığıdır. Bazen, birey başına güzel bir şey gelmesi ve hayatının iyi gitmesiyle, ardından başına kötü bir olayın geleceğine inanmasından kaynaklanabilir. İçine kapanık insanlarda bu fobi yüksek oranda gözükür.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,7bin okunma
··
440 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.