Okuması uzun süren bir kitap oldu Hikem-i Atâiyye Şerhi. Muradım her gün bir hikmet ve şerhini okumaktı; ama hayat bu, her zaman öyle ilerlemedi. Geniş bir zamana yayılmakla beraber, bitirmiş olmaktan memnun olduğum bir kitap oldu. Gerçi Hikem'i bitirdim demek de pek mümkün değil; çünkü kendisi tekrar tekrar okunması gereken, derinlikli bir öğütler kitabı.
Öncelikle Seyyid Hafız Ahmed Mahir'den Allah razı olsun diyerek söze başlamak istiyorum. Kendisi bu hikmet dolu cümlelerden damlayan ne varsa şerhinde etraflıca açıklamış. Kitaptaki hikmetler tek başına güzel olmakla beraber, bu hikmetleri Kur'an-ı Kerim'den ayetler, hadis-i şerifler, âlimlerin ve mutasavvıfların sözleriyle hayatlarından kesitler eşliğinde okumak bir başkaydı. Kitabı bu açıdan çok kıymetli görüyorum ve sırf şerh metni için bile önerebilirim. Bu şerhi yazdıran hikmetlerden söz etmeden olmaz elbet. Hakikaten öz ve derin hikmetler bunlar. Mesela kitabın en başındaki hikmeti ele alalım: "Günah işleme ve hataya düşme zamanında ümidin azalması, amele güvenmenin alâmetlerindendir." Bu hikmetin beni uğrattığı şaşkınlığı anlatmaya kelimeler yetmeyecektir. Günah işlediğimizde içimize düşen ümitsizliği bir bakıma olumlu bile görürdüm; neticede bu ümitsizlik bizi tövbeye sevk edebilir. Ama bunu amele güvenmenin ve bir bakıma da kibrin alâmeti olarak değerlendirmek, dini algılayış ve yaşayış biçimimi neredeyse temelden değiştirmeme sebep oldu diyebilirim. Kitaptaki açıklamalar sonunda genel bir çerçeve çizmek gerekirse, bir Müslüman Allah'ın kulu olduğu için çok değerlidir; ama alemlerin Rabbi olan Allah'a nisbetle pek değersizdir. Bir Müslüman'ın Allah'ın kulu olduğu için büyük sorumluluğu vardır; ama Allah'a dua ile niyazda bulunma kapısı açık olduğundan bu sorumluluğu taşımada büyük bir yardımcısı da vardır. Havf ve reca ile Allah'a yönelmek, her hayırda bir şer ve her şerde bir hayır görmek, dünyadan olabildiğince yüz çevirmek, kul hakkında takdir olunan her ne ise onun hikmetler barındırdığını bilmek olarak sıralayabileceğim ve sayısı artırılabilecek ana izlekler bağlamında ilerliyor hikmetler. Tabii her şeyi iyice kavramak bir okumada pek mümkün değil; hatta kısıtlı dinî bilgimle bazı noktalarda olumsuz anlamda soru işaretlerimin oluştuğunu da eklemem gerek. Yine de, tasavvufî düşünceye mesafeli olsanız dahi, içinde nice güzellikler barındıran bu kitabı okumanızı öneririm. Sırf içindeki şerhteki örnekler bile müthiş bir derleme teşkil ediyor.
Not: Kitabı okumama vesile olan Mustafa Kutlu'nun İlmihal Yahut Arzuhal kitabını anayım son olarak. Allah ondan da razı olsun.