Gönderi
"Erkek, karısının küçük tanrısıdır." diyor bu kitaptaki çoğu kadın. Kaba saba, akılsız, pislik bir adamın yakışıklı olduğu için peşinden koşan bir sürü kadını anlatmış kitabında Orhan Kemal. Kızının istemediği bir adama satıldığını öğrenen kadının umurunda olan tek şey kocasının bu haberi verirken onun ellerini tutması. Kitaptaki bütün kadınlar başka kadınları kıskandırmanın hayaliyle yaşıyor "Erim değil mi sever de döver de" mottosuyla. Pakize var bir de diğer kadınlar gibi olmayıp kafasına göre takılan, kimseyi takmayan canım Pakize.:)
Dedikodular, "Elalem ne der?'' düşünceleri, akrabalık ilişkileri, kavgalar, kadınların aşağılanması, erkek egemenliği, dayaklar... Toprak ağaları ve işçiler arasındaki ilişkiye, sınıfsal farklılıklara, işçi sınıfının problemlerine, sahte dindarlıkla insanları kendisine inandırıp hayatını kazananlara yer verilmiş.
Tanrısal bakış açısıyla yazıldığı için karakterlerin söyledileri ve düşündükleri arasındaki fark başarılı bir şekilde yansıtılmış. Sokak ağzıyla kurulan diyaloglar da gerçekçiliğin artmasına yardımcı olmuş. Bu yüzden okurken ne kadar düşüncelerinize ters gelen şeyler okusanız da yadırgamıyorsunuz. Karakterler ete kemiğe bürünüyor gözünüzde ve hayattaki insanları izlediğiniz gibi izlemeye devam ediyorsunuz.
Karşılıksız aşkının büyüklüğünü onu iyileştirerek veya temiz çamaşır götürüp onu bekleyerek kanıtlamak için sevdiği adamın hasta olmasını veya hapse düşmesini içten içe isteyen koca yürekli Fattum diyorum en son. Ne kadar da psikopatça ve gerçekçi bir sevgi:)
Sonuç olarak "Hanım'ın Çiftliği" üçlemesinin bu ilk kitabı sürükleyici ve etkileyici bir kitap, tavsiye ederim.
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.