Gönderi

80 syf.
8/10 puan verdi
Her yazardan bir kitap okumak projem hâlâ devam ediyor. Bu kitaba da indirimde rastlayınca aldım, hemen okudum. Kitap, Arjantin edebiyatının son dönem çarpıcı isimlerinden Alan Pauls’ün Yalınayak Yaşamak adlı denemeleri. Son dönem Arjantin edebiyatının en çarpıcı isimlerinden Alan Pauls, kendine has şiirsel üslubuyla kaleme aldığı ve yaşanmışlıklarla dolu eski fotoğraf albümlerine has bir zarafetle okuyucuya sunduğu Yalınayak Yaşamak’ın aynı zamanda da başkahramanı. Ama başrolde, her birimiz için ayrı bir hikâyesi ve anlamı olan plajlar var. Hem çocuk hem de yetişkin gözüyle yazılmış bu eğlenceli, farklı kitabı ister kumda, ister suyun içinde, ister bir otel odasında ya da herhangi bir plaj pozisyonunda keyifle okuyacaksınız. (Arka Kapak) İlk sayfalardaki, “Deniz kenarında neden bu kadar çok hayâl kurulur?”, “Deniz kenarında hayâl kurulur, çünkü orası imgelerin var olmadığı bir yerdir.”, “Deniz kenarında kurulan hayâller, sundukları sanal imgeler itibariyle çöldeki seraplar gibidir.” cümleleri düşündürttü. Sahi neden sahilde hayâl kurulur da aynı şekilde ormanda, dağda hayâl kurulmaz; sadece manzaranın keyfine varılır, ortamın tadı çıkarılır? Ben denizciyim, hem manevî anlamda hem de gerçekte yüzme lisansım var ve uzun süre yelken dersleri aldım, amatör gemicilik sınavlarına hazırlandım ama sınavlara girmek kısmet olmadı, bu yüzden dağ, bayır, kar sevmem. Yaz-kış deniz seyredeyim. Çok sıkılıp bunaldığımda mutlaka deniz kenarına giderim, suları seyrederim, o mis gibi deniz kokusunu içime çeker sakinleşirim. Hayâl kurmasam, kursam da size söyleyecek değilim herhâlde, bile rahatlarım. “Bu arada babam ön koltuğa yan oturmuş, gümüş renkli Zippo çakmakla sigarasını yakıyor.” cümlesini okuyunca gülümsedim. Yazdığı dönem 1967 ve Buenos Aires’teler, Zippo çakmak statü simgesi. Ahh, Zippolar ahh! Bize ise bu çakmaklar 80’lerde geldi ve ünlendi. Önce moda oldu, herkes edinmeye çalıştı. Sonra gözden düştü, alay konusu oldu. Plastik kullan at çakmakların yaygınlaşmasıyla unutuldu gitti bir dönemin statü göstergesi Zippo çakmaklar. “Club Med’lerin atası olan Baiae, beş yüz yıl boyunca Roma’nın önde gelen tatil köyü olmuştur, Antium ise Roma İmparatoru Caligula’nın, Neron’un ve antik dönemlerin diğer manik depresif hedonistlerin Palm Beach’i gibi düşünülebilir.” Eyvah, yine Caligula ile karşılaştık! Tarih tekerrürden ibaret demişler. Ben en iyisi Caligula filmlerini seyredeyim bu tesadüfler bitsin. Kitap her ne kadar plaj konulu olsa da sahildeki yazlık sinemalardan da bahsediyor. Yazlık sinemalar başlı başına bir yazı konusu. Dolayısıyla yazlık sinemalarda gösterilen o döneme ait birçok filminde adı geçiyor, haklarında bilgi veriliyor. İçinde bildiklerimiz, seyrettiklerimiz var. Diğerlerini ise araştırıp seyretmeye niyetliyim. Brezilyalı bir yazar, kumsal sorusuna: “En sevdiğim kumsallar, soğuk ülkelerin ‘hüzünlü’ kumsallarıdır. Portekiz’deki grilere bürünmüş yaşlıların gezdiği Foz do Porto veya İngiltere’nin her daim yağmurlu, kumsallarında kum değil de taş bulunan Brighton şehri. O kadar güzeller ki…” diye cevap vermiş. Kumsal denilince benim ilk aklıma gelen ise mavi bayraklı güzeller güzeli Sarımsaklı Kumsalı. Adı üzerinde pırıl pırıl kumları ile. Sahil denilince ise fiyordları andıran Ağlayan Kayalar / Şile unutulmaz.
Yalınayak Yaşamak
Yalınayak YaşamakAlan Pauls · Can Yayınları · 201239 okunma
·
146 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.