Gönderi

39 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Sahipsiz, Duygu Yüklü Metinler: Portekiz Mektupları
Kim tarafından yazıldığı bugün hâlâ tartışma konusu olan Portekiz Mektupları, yüzyıllardır ilgiyle okunmaya devam ediyor. Gerçek biri tarafından mı yazıldığı yoksa kurgu bir eser mi olduğu hiçbir zaman net olarak bilinemeyecek olsa da, tüm dünyada edebiyatseverleri etkilemeyi başarmış bir eser olduğunu söylemek mümkün. Hakkında birçok söylenti olan mektupların 1600'lü yıllarda bir manastırda rahibe olan bir kadın tarafından Fransız sevgilisine gönderildiği tahmin ediliyor. Daha sonra bir Fransız'ın eline geçen mektuplar bu kişiyi etkiliyor ve 1669 yılında Fransızcaya çevirerek yayımlama kararı alıyor. Kitabın başındaki sunuş yazısında mektupları yazan kişiyi de mektupların yazıldığı kişiyi de bilmediğini ifade eden kişi, yazılardan etkilendiği için bunları daha başka birçok kişinin okuması gerektiğini ifade ediyor. Mektupların Fransızcada ilk yayımlanışından yaklaşık 100 yıl sonra
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
, kadınları aşağılar şekilde yaptığı bir açıklamayla bunların asla bir kadın tarafından yazılamayacağını, mutlaka bir erkek tarafından yazıldığını ifade eder. Bunun ardından tartışmalar yeniden hararetlenir. Kitap hakkında bir başka rivayet ise 1926'da yapılan bir çalışma sonucu ortaya çıkarılıyor. Portekiz Mektupları'nın gerçek yazarının bir erkek olduğunu ve mektupların bir romanın içinde yer almak üzere yapılan bir çalışma olduğunu ifade eden edebiyat araştırmacısı Frederick C. Green, bu savını bir kanıtla da destekliyor. Green'e göre Guilleraques isimli Fransız bir diplomat ve yazar tarafından yazıldığı söylenen mektuplar, gerçek kişileri temsil etmemektedir. Kurgu olan mektupların çok fazla üzerinde durulmaması gerektiğini ifade eder. Guilleraques'in aynı zamanda döneminde siyasi bir rolü de vardır. 14. Louis tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'a elçi olarak gönderilen yazar, iki ülke arasında kritik roller üstleniyor ve 1685 yılında İstanbul'da ölüyor. Aradan geçen 250 yıla yakın bir sürenin ardından büyük Alman şairi
Rainer Maria Rilke
Rainer Maria Rilke
tarafından Almancaya çevrilen bu mektuplar Avrupa'da daha fazla kişiye ulaşıyor ve o günden bugüne dek dünyanın birçok diline çevrilerek varlığını sürdürüyor. Türkiye'de ise ilk kez 1993'te Yapı Kredi Yayınları'nın Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar dizisi kapsamında Ayşen Gür çevirisiyle yayımlanıyor. Mariana Alcoforando isimli bir Portekizli rahibenin adı geçiyor birçok kaynakta. 1640'ta doğan ve 1723'te ölen kadın Portekizde bir manastırda yaşıyor. Fransa'dan gelen bir adamla aşk yaşayan kadın, savaşın başlamasıyla birlikte ülkesine dönmek zorunda olan bu adama büyük bir aşkla bağlanıyor. Mektuplarda sevdiği erkeğin adı geçmiyor fakat ona büyük bir sevgi beslediğini görmek mümkün. Mariana, 5 mektup yazıyor. Bazı mektuplara yanıt gelmesine rağmen bunları göremiyoruz. Ancak yazdığı cevapları okuyarak neler olabileceği hakkında çıkarımlar yapabiliyoruz. Fakat gerçek olan bir şey var ki, Mariana, çok kısa süren bu birliktelikte hâlâ seven taraf olmasına rağmen, karşı taraftan böyle bir sevgi bulamıyor. Karşılıksız aşka dönüşen bu ilişkide Mariana'nın şiddetli bir aşk acısı yaşadığını görüyoruz. İlk mektuptan itibaren bir okur olarak Mariana'nın yaşadığı acıyı hissediyor ve paylaşıyoruz. Mektuplar ilerlerdikçe karşı taraftan herhangi bir adımın atılmaması sonucunda Mariana'nın iyice umutsuzluğa kapılmasını ve hayata küsmesini üzüntüyle okuyoruz. Onun istediği eskisi gibi sevgisine karşılık alabilmektir ama artık bu mümkün değildir. Bunu üzülerek idrak ettiğinde ise son mektupla birlikte kişisel vedasını gerçekleştiriyor. Bir kalbin çöküşüne adım adım tanıklık etmiş oluyoruz. 12. yüzyılda yaşanmış gerçek bir olaya dayanan
Abelard ve Heloise
Abelard ve Heloise
’i okumuş olanlar
Portekiz Mektupları
Portekiz Mektupları
’na da göz atmalı. Her iki eserin de mektuplardan oluşması ve temasının aşk olması, aynı kulvarda anmak için yeterli bir sebep. Sonuç olarak, hâlâ kim tarafından yazıldığı net olarak bilinmeyen ve Fransız edebiyatına mı yoksa Portekiz edebiyatına mı ait olduğu da tam olarak bilinmeyen bu anonim mektupları edebiyatla ilgilenen her okurun mutlaka okuması gerek. Kurgu veya gerçek, fark etmez, edebiyat hissetme sanatıdır. Biz okurlara okuyup hissetmek düşer. Keyifli okumalar dilerim.
Portekiz Mektupları
Portekiz MektuplarıAnonim · Yapı Kredi Yayınları · 2020329 okunma
··
1.575 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.