Gönderi

191 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 5 hours
Eseri üç yönüyle değerlendireceğiz. Bunlar; sanatsal yön, türsel yön ve yapısal yöndür. ... Eserin sanatsal yönü bir hayli zayıf. Öyle ki içerisine yedirilmiş olan imgeler ve semboller yok denecek kadar az. Üstelik yer yer karşımıza çıkan şiirler de olay örgüsüne meftun ve yüzeysel olarak vücuda gelmişler. Dolayısıyla şiir olmaklıktan uzak kalarak eserin kalitesini bayağı düşürmüşler. Bir diğer olumsuz husus ise eserin hikayesi. Okuyucuda merak uyandıracak bir muğlaklığa sahip değil. Bir hayli sığ ve gelişi güzel devam ediyor. Eserin sanatsal yönünde olumlu olarak değerlendirebileceğimiz tek yön karakterlerinin seçimleri. Karakterler gayet farklı tiplemeler ve hikayeye uyumlular. Lakin genel görüntü, eserin sanatsal yönünü zayıf gösteriyor. ... Eserin tarihi roman olabilme şansı da bir hayli zor gibi görünüyor. Nihayetinde tarihi roman olmak için hikayenin tarihte geçmesi yahut hikayenin tarihe mal edilmesi yeterli değildir. Romanın tarihsel bir idesinin bulunması ve bu idenin güne ışık taşıması gerekir. Diğer yandan içerisinde yaşanılan döneme dair üst seviye betimlemeler yapıp dönemin zihni, kültürel ve görsel yönünü de okuyucunun muhayyilesinde canlandırabilmesi gerekir. (Bekir Büyükarkın, H. Nihal Atsız, Tarık Buğra’nın neredeyse bütün tarihi romanları böyledir.) Bu eksiklikleri nedeniyle eser maalesef tarihi roman olmayı da başaramamış. ... Gelelim yapısal yönüne. Eserin en vasat kısmı da tam olarak burası. Milli şuuru tahsis etme gayesinden midir bilinmez ama eserde edebiyatın ve kültürün kabul etmeyeceği tarzda, anlamı da bozulacak şekilde deyimlerin kalıplarıyla oynanmış. “Usu başından gitti, usu bir gelip bir gidiyor, usu ermiyordu vs.” gibi. Bu durum, ziyadesiyle çirkin bir görüntü ortaya çıkarmış. Öyle ki deyimlerin anlamı bozulmuş, ifade ettikleri değer yok olmuş, adeta kültürel kodlar zedelenmiş. Bu çaba gerçekten tiksinti verici bir yapısal problem ortaya çıkarmış... Diğer yandan eserin ilk elli sayfasında da onlarca imla hatası, anlatım bozuklukları mevcut. Cümlelerde kullanılan farklı zaman kipleri, devrik cümleler, yersiz betimlemeler, betimlemede aşırıya kaçış vs. kitabın akışına bir hayli engel olmuş ve okuyuşu zorlaştırmış. Eserin üslubu ise en büyük problemi. Bu nedenle eserin bu kadar düşük bir puana mahzar olmasının diğer müsebbipleri de yayın evi ve editörü olsa gerektir. ... Özetle eser, maalesef okunması zor bir eserdir. Yalın bir dile sahip lakin devrik cümleleri, anlatım bozuklukları ve imla hatalarıyla bu yalın dili katletmiş ve zor bir üslupla vücuda gelmiştir. Dolayısıyla eserin sanatsal değeriyle beraber yapısal ve türsel yönü de bir hayli zayıftır. (Eleştirilerimizin yapıcı olması dileğiyle)
Kökbörüler
KökbörülerMehmet Ali Günaydın · İki Nokta Kitabevi · 202043 okunma
·
1 plus 1
·
416 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.