Gönderi

Muhammed Taki Osmani'ye Suikast Hadisesi Hadise şu şekilde gerçekleşti Muhammed Taki Osmaâni, âdeti olduğu üzere, Karaçideki Gülşen i İkbal bölgesinin en büyük camii olan Beytü'l-Mukerrem Camii' nde Cuma namazını kıldırmak üzere yola çıkmıştı, (Dâru'l-Ulüm Karaçı'den Bey tül Mükerrem Camii araçla 40 45 dakika sürüyordu.) Araçta Muhammed Taki Osmâni, eşi Khâlâ Jân, yedi yaşındaki kız ve beş yaşındaki erkek torunu vardı. Arac Şeyh'in şoförü Habib kullanıyordu. Ön koltukta ise Muhammed Taki Osmani'yi korumak üzere görevlendirilen polis memuru oturuyordu. Muhammed Taki Osmâni'nin bulunduğu arabaya eşlik eden araçta ise şoför ile birlikte Muhammed Taki Osmâni'nin koruması bulunuyordu. Motosiklet üzerindeki silahlı adamlar, hangi aracın Muhammed Taki Osmâni'nin aracı olduğunu bilmeden her iki araca da areş açtılar. Hedeflerinin öldüğünden emin olmak istiyorlardı. Muhammed Taki Osmâni'nin aracındaki polis memuru şehit olurken şoför Habib kolundan yaralandı; ancak tek eliyle aracı sürmeye devam etti. Muhammed Taki Osmâni'nin diğer araçtaki koruması da şehit olurken, o aracı kullanan şoför de ağır şekilde yaralandı. Başarısız suikast girişimi sonrası yaptığı açıklamalarda Muhammed Taki Osmâni Allah tarafından mucizevi bir şekilde korunduğunu defalarca vurguladı. Öyle ki bu derece ciddi bir suikast girişiminden burnu dahi kanamadan kurtuldu. Saldırganlar ilk başta arabanın üç tarafından ateş ettiler. İkinci kez ateş açtıklarında ise dört taraftan saldırdılar. Muhammed Taki Osmani ve ailesi arabanın arka koltugunda oturuyordu. Saldırganlar arka cam kırılana kadar ateş etmeye devam ettiler. Arka taraftan gelen mermiler kafalarını teğet geçiyordu. Bazı mermiler arabanın bagajına girdi ve arka koltuklara sıkışıp kaldı, bazıları ise arka camı destekleyen lastik çerçeveye girdi; ama Muhammed Taki Osmâni ve ailesine bir tek kurşun bile isabet ermedi. Muhammed Taki Osmâni, bir merminin oturduğu sol kapıyı tamamen deldiğini söyledi. Kurşunun deldiği yer Muhammed Taki Osmâni'nin tam da bacağını dayadığı yerdi. Normal şartlar alında merminin bacağına isabet etmesi gerekirdi. Muhammed Taki Osmüni bir röportajda şöyle dedi: “Allah Teâlâ'nın kurşunları bizden uzaklaştıran meleklerini gönderdiğine kesin olarak inanıyorum.” İki araçta toplamda sekiz yolcu vardı. Bunlardan ikisi şehit oldu, ikisi de yaralandı. Muhammed Taki Osmâni ve ailesine kurşun isabet etmedi. Saldırganlar bir tuzak kurdu; ancak “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal, 30.) Kendisi ile yapılan röportajda Muhammed Taki Ösmâni Cuma geceleri nafile ibadetler sırasında Kehf süresini okuduğunu, her gün bir cüz Kur'ân okumayı alışkanlık haline getirdiğini, eğer seyahat ediyorsa da o bir cüzü yolculuk sırasında tamamladığını söyledi. Saldırganlar ateş ermeye başladığında ise Kehf süresini (muhtemelen ikinci defa) okumaya yeni başlamıştı. Elindeki mushaf ile öylesine hemhal olmuştu ki nereye vardıklarını bile fark etmedi. İlk başta, sesin âni bir şiddetli yağmur dolayısıyla olduğunu düşündü; ancak ön camın kırıldığını görünce ateş edildiğini fark etti. Bunlar olurken eşi de Kur'ân tilaveti ile meşgul oluyordu. Saldırganlar ateş ermeye başladığında eşi şu âyeti okuyordu: “Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artuk görmezler.” (Yâsin, 9.) Röportajı gerçekleştiren kişinin; “Saldırı sırasında herhangi bir dua okudunuz mu?” sorusuna Muhammed Taki Osmâni şöyle cevap verdi: “Ben bilinçsiz, gelişigüzel, anlamını düşünmeden dua etmem. Allah Teâlâ'ya niyazda ve yakarışta bulunurum. Birtakım kelimeleri üzerinde tefekkür etmeden şuursuz bir şekilde tekrar ermek başka bir şey, Allah Teâlâ'ya yakarmak başka bir şey. Seyahatlerim sırasında Allah Teâlâ ya ilticada bulunmayı âdet hâline getirmişimdir.” Suikast sonrası ziyaretine giden bır âlimin naklettiğine göre, üzerlerine mermi yağdırmaya başladıkları sırada Muhammed Taki Osmâni, eşinden ve şoförü Habib'den Efendimiz (s.a.v)'in Enes b. Mâlik (ra)'a öğrettiği duayı okumasını istedi. Ona göre suikast girişiminden bu duanın bereketi sayesinde kurtuldular. Yusuf Şebbir'in, annesinden naklettiğine göre Muhammed Taki Osmâni kimliği belirsiz kişilerden tehditler almaya başladığından beri eşi Khâlâ Jân, Efendimiz (s.a.v) tarafından Enes b. Mâlik (r.a)'a öğretilen duayı okumakta, dostlarına da Muhammed Taki Osmâni için bu duayı okumalarını rica etmektedir. Enes b. Mâlik (r.a)'ın duasının bir bölümü bizlere sahih rivâyetlerle ulaşmış ve duanın bu kısmının okunmasının alışkanlık hâline getirilmesi şiddetle tavsiye edilmiştir. Osmân b. Affân (r.a)'dan rivâyet edildiğine göre Allah Resülü (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Kim akşamleyin üç defa: “Bismillahillezi lâ yedurru measmihi şey'ün fi'l-ardı velâ fi's-semâ' ve hüve's-semiu'l-alim: İsmini zikredince yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah Teâlâ'nın isminden yardım talep eder, onunla korunurum. O her şeyi işitir ve bilir derse, sabaha kadar ona âni bir belâ isâbet etmez. Kim de bunu sabah üç kere okursa, akşama kadar ona âni bir belâ isâbet etmez.” Bu hadisin râvisi Ebân bir gün felç oldu. Bu hadisi ondan işiten biri, Ebân'ın yüzüne bakmaya başladı. Bunu fark eden Ebân: “Niçin bana öyle bakıyorsun? Allah'a yemin ederim ki ben Osman adına yalan uydurmadım. Osman da Efendimiz (s.a.v) adına yalan uydurmadı. Fakar felç olduğum gün bir şeye öfkelenmiştim de o duayı okumayı unutmuştum.” dedi. (Ebü Dâvüd, “Edeb”, 101 (5088).) Muhammed Taki Osmani - Eşrefiyye Sohbetleri
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.