Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sovyet elçiliğine yönelik provokasyonlardan gülünç bir olay hatırlıyorum. Ankara'ya gelişimden kısa bir süre sonraydı. Ziyaretime, Bursa milletvekili Şeyh Servet Efendi geldi. Beyaz yeşil sarıklı, kır kaba sakallı bir kişiydi. Sırtında ipekli bir cüppe vardı. Şeyh kendisini "inanmış bir komünist" olarak takdim etti. Oturmasını teklif ettim, kahve getirdiler. Gözlerimin içine bakıyor ve yaranmaya çalışan bir tavırla konuşuyordu. Türkiye'nin durumundan söz ettik. Servet Efendi İngilizleri çekiştirdi, emperyalizmle savaşmak ve bunun için Türklere yardım etme gereğinden ve bunun için de "güçlü bir komünist partisi" kurmak gerekliliğinden söz etti. Ben susuyordum. Birdenbire şeyh ayağa kalktı. Elini sarığına götürdü. Şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Şeyh, "Büyük dünya lideri Marks'ı selamlıyorum" dedi. "Marks'ın resmini ancak şimdi gördüm. Ona derin saygılarımı sunarım." Gerçekten de çalışma odamda, masada Marks'ın küçük bir büstü vardı. Şeyh Servet bir süre başı önüne eğik bir halde hareketsiz olarak büstün önünde durdu.
Sayfa 167 - TÜRKİYE İŞ BANKASI
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.