Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İsmet Özel
İsmet Özel
Susuşun akışa vücudun yılışa gereği varsa nehr akardı ruhuyla ruhsuzluğuyla gırla avutacaktı nehri sıngı kenetli susulma susan olmadı başladı dadanma saldırısı zigzag sanıldı hep hiç hepin hiçi yok oysa ezilmedi solucan hokkabaz susturulmadı kuşu kafes sorgulardı emzilirdi mankafa uz basıldı yaraya uç verince salgın tuzu ölüyse fısıldandı yıkanılmadı ha-keza kırık kırbaç terazi gıcırtısı ıkınan lavta yakıcı can kırık havliyle kucaklaşma caydı tutturamadı kafiyeyi kırdı dişi gizin kaldı kaburgalarda halvet şişi yel izi kaldı güzün mafsallarda bir mi o denildi bir onlar mı kırba poturla tozudu kin toza bulanıldı huşuyla takları tıklatmadı kokalı kırantalık çölleri gavurluk tarlasının patlangıç dölleri hırttan hırt körden kör zehirden acı bu konrölör bu biletçi denildi dar be dar bu kirin alıç karga palazı satanlar be dar be mühmel darbeye söğdüren amca kamaymışçasına kamaştırılmış ustura topla taramadan kaydırmadan sık nehir biter çeşme başlar hor sakızlı nispet yaparcasına akış tatlıcıda basbayağı örtülü öpüşlü örülmüşlüğüm çıkıya tıkılmışlığım tıkıştırılmık tundra hohlanmış bene nefessiz bırakılarak süne sağır bene sünek ağdırıcı atıl kütük kışır kin lök yavı salta duruşum gururumken yazık yerle tazılanmış tana tanın damatlık alayı dama çıkan hıkı tutmuş mazının cılık piri yamuğun yampirinin biri kimmiş avanak aşık kim toplasan bunları kim değilse ben? el böğüre tutarık kavuştuğunda var şekeri ekşimsiliğin tuzu da pis püskülü imi sert, gömleği sarkık şucu veya bucu olabilirdi adı o verdi aşkınlığı aşkımıza babalarımız zengin değil hele uzak akrabalarımız hiç babalarımızın babaları da bir türlü susup geçemeyiz sınıfta sabit kalem kullanamayız sabit kadem sokulmaz hiç sınıfa nedense ne öğretmen ne de terzi ses çıkarıyor kopya kağıdına bıkkınlık acısı bilhassa bununla bunun gibi birçok başkalarıyla veriyor eziyet bınsırımıza ten temas derdi deme derdi gediklik işmarıyla süzük göz ne hazır ne de engel şehlalığa kalbin bulanık büküntüsü inim inim sükunet nabzı hafif tükürüklü hüplüsü şeytan tırnağı höpürtülüsünden çilmeler roma çeşmelerinin sözleşmesi gömdürülmüş sıcak küle ekşi nar adası takım yanı cepli el dorado uzun konçlu alman çizmeleri balkanların tamamını işgal için dendensiz kendimliğim çimdikler parmak boğumları ayran aksırtılı sümkürmeler kuytu kollamalar diz boyu kızdan kızlık almağa seke dura sevdiğim bir samsa baklava eve dönüş yalnızlığı bekle şimdi geliyorum karton kutulu lokum şarden şare bacalı bostana su gidici derin soluk bir evlek birkaç dönüm binbir herek keleğim kaymağımı dört döndüren kaldıran sıvayı pul pul ıslığım burmalı kaydıran pul bul bıyıklı olsun burma bıyıklı nehirli uysalca tıklı tırtıklı çeyiz uyumsuzluğa erinme bura burka oklavasız çisenti hayale değmeden tutunmadan kıymık rüya çimene yokluk yoluklukta yoksanma duygusu nerede benim çığrışı öksüz ökesiz ılık ıpılık tüyün insafı belli belirsiz yanağın yanağa yan yana safcana şiirin üstüne şiir perçimleyip gemli şiir üstüne gamsız şiir kat karık katın katı şiir şipşiir sisşiir şimşiir kaş kaldırışı netame safha sofyan sahaflar saf saf baka baka bura burka bakıntı sanırsın göz bağı göz dağına aldırmalı takıntı imbatı yüz yüze dokunmacı kılıklı koza kızgın koca bir nebze bir kırıntı koklatır mı bekle bak gece gölü gizlediği cildinin benler benimler bendirimler raptiyesini hızın kıskandığı kütlesine temel çivisinin garaz bağladığı ımmortelle cilası next time dağı seviliş kızağı ayıp şeyler ötesinde. bahçenin en kuytu yerinde en ayıp ısırganın en boylusu en zifiri tuğlasıyla kuyunun mahremin en son şıp şıpı en uzun aralıklı yankı en derin nefesli aksisadası ezik çinko kovada hissedilen itimada şayan o eziklikle bir bakışlık ecel bir ömür bir öpüşlük bir sarılmalık bereket beti benzi atık ve betinde bereketi yok sadece lale hizasında saf hasret safkan kaçış evveli ahiri zil mer’ iyyeti şal aşkları resimli romanlardaki gül madalyon kaybetme derecesinde. allahın günü serçesiz güvercinsiz kuytu dedim çukur asla demedim sakat sakadan ab-ı hayat bekledim sadece o dimdik bakışlı çulsu uçuşlu leşin tazesine düşkün yaya kargalar gâhi kuzgun ve gâhi angıtlarla yani çivik çamçaklı zinanın laciverdine düşkün gagalara yüksüklülük umursamazlığı pekmezlenmiş bağbozumu harmandalı peki pekinliği pekçeliği zıkkımın kalbim duracaktı demekten maksadım yutkunmandı burnundaki sızlama yemin billah etmedi benim için uçak zarfı bulmağa kullanılmamış göz pınarlarını apansız yaşartan kuka. öpülmek istediğini bilseydim.
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.