Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

220 syf.
·
Puan vermedi
Kitapları Yorumlamak Üzerine
“Kitapları Nasıl Okumalı”dan sonra ikinci hayal kırıklığım. Bir kere kitabın başlığıyla içeriği uyumlu değil. “Edebiyat Nasıl Okunur” çok şey vaat eden iddialı bir başlık ki kitabın bu manada hakkını verdiğini düşünmüyorum. “Kitapları Yorumlamak Üzerine” gibi bir başlık çok daha uygun olurdu bence. İkincisi kitap Açılışlar, Karakterler, Anlatı, Yorum, Değer şeklinde beş bölümden oluşuyor ancak bir sistematik yok, giriş-gelişme-sonuç bile yok bölümlerde. Yazar kendini serbest çağrışıma bırakıp aklına gelenleri belli bir sıra gözetmeksizin yazmış sanki. Ben belirgin ana fikirler çıkaramadım bu bölümlerden. Parça parça yaptığım çıkarımların da kitap okurken ne işime yarayacağını kestiremiyorum. Açılış bölümünde çeşitli eserlerin giriş cümlelerini incelemiş. Romanların açılış cümleleri kitabın küçük bir modelini sunduğunu söylüyor. Sanırım buna çok itiraz eden olmaz. Sonraki bölümlerde karakter ve anlatının modernizm, realizm, romantizm, postmodernizm gibi edebiyat akımları bağlamında karşılaştırmasını yapmış. Bu akımları pek bilmiyorsanız onlar da bayağı havada kalıyor. Yorum kısmında yazarın oldukça ayrıntılı bir şekilde Büyük Umutlar’ı ve kısaca Harry Potter’ı çözümlediği bir yer vardı, kitapta en faydalı ve anlaşılır bulduğum kısım burası oldu. Ama yine aynı kısımda “Mee Mee Kara Koyun” isimli şiirin sayfalarca yorumlanmasına gerek var mıydı bilemiyorum. Son olarak değer bölümünde ise hangi kitapların okumaya değer olduğuna ilişkin sonuca bağlanmayan bir tartışma yürütülmüş. Eagleton, bir sanat eserinden zevk almakla ona hayranlık duymak aynı şey değildir diyor. Gerçekten mi? Kitabın ironik bir dille yazıldığı söylenmiş kitap tanıtımında. Evet, yazar zaman zaman günümüz popüler figürlerine atıf yapmış, esprili bir dil kullanmaya çalışmış ama bunun dozunun kaçtığı yerler de var bence. Örneğin, “Çin Seddi, bir muzun kabuğunu soyma becerisi olmaması açısından gönül yarası kavramına benzeyebilir mesela.” ne demek? Anlayan varsa beri gelsin. Şunu da belirteyim kitabın genelinde aşırı bir yorumlama durumu var. Ne alakası var ya, bundan bunu nasıl çıkarmış dediğim yorumlar oldu ama yazar yorumlamanın sınırsızlığını, hatta kitabı yazanı bile aştığını göstermek için bunu yaptığını söylüyor. Yine de fazla geveze bir üslup. İşin açığı bu gibi edebiyat kuramı ve eleştiri kitaplarını okumanın zamanlaması konusunda kafam karışık. Önemli eserleri okumadan önce okusanız anlamıyorsunuz, sonra okusanız bazı şeyleri unutmuş oluyorsunuz. Mükemmel bir zamanlama yapmak mümkün değil gibi görünüyor. Yine de bir tercih yapılacak olursa iyi bir edebiyat altyapısı oluşturduktan sonra bu tip kitapları okumak, anlamak için daha az enerji sarf etmenizi sağlayacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca, bu kitabın Marksist eleştiri kuramına göre yazıldığını öğrendim ki bu tip kitapları anlamak için eleştiri kuramlarını ve eleştirmenin hangi kuramı benimsediğini de bilmek gerekiyor. Kimseyi yanıltmak istemem, yazara da haksızlık etmek istemem. Ben kendimi ancak edebiyata giriş seviyesinde görüyorum. Belki tüm önemli eserleri yalayıp yutmuş, eleştiri kuramlarına hakim sağlam bir edebiyat okuru olsaydım bu kitap bana daha fazla hitap edebilirdi. Bundan sonra bu tip kitaplara biraz daha mesafeli yaklaşacağım sanırım. Umarım bu yazım benim gibi edebiyat kuramı üzerine kitaplar okuyup okumama konusunda kafası karışık olanlara bir nebze faydalı olur. Çevirmene not: Konvansiyon sözcüğü kitap boyunca gözümü tırmaladı, böyle İngilizce’den bozma bir sözcük yerine Türkçe’de yerleşik bir sözcük kullanılabilirdi.
Edebiyat Nasıl Okunur
Edebiyat Nasıl OkunurTerry Eagleton · İletişim Yayınları · 2015272 okunma
·
382 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.