Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

278 syf.
·
Puan vermedi
Gelişmiş toplumların gelişmişlik ölçütlerini sanayileşme, kişi başına düşen milli gelirle sınırlamak ve ardından kültür adıyla bu yaşantının bize dayattığı şeylerden uzaklaşmaya çalışmamızdaki tezatlığa değinilmiş. Sosyal adaletsizlik konusunda da bu durumunun ortaya çıkmasının temelinde yalnızca “var” ların eşitsizce paylaştıılması değil, “yok” ların da eşitçe paylaştırılmaması bulunuyor.” Diyerek farklı ve üzerinde düşünülmesi gereken bir yaklaşımı ortaya koymuştur. Toplumda ve dünyada kadının rolü, bazı ülkelerdeki kadınların hayatını kazanmak için vücudunu satarken ;bazı ülkelerde çok yüksek fiyatlarla kürk alabilmesine de güzel bir şekilde değinilmiş. Terörizmim temelinde, devlet kavramının nasıl bulunduğunu, nerelerde yanlış yapıldığını anlatmış ve devletin iki görevini şu şekilde açıklamıştır: Devletin iki ana görevi vardır.Biri temel insan haklarını güvence altına almak ve diğeri o yerde yaşanabilmesini sağlamak. Hoşgörü ve tolerans kavramlarına yaklaşımı bir insanın insan olduğu için görmesi gereken muameleyi benimseyen bir insanın görüşlerine çok uygundur.Toleransın, bir konuda kendisinin onayladıklarından farklı düşüncelere inançlara kanaatlere sahip olan dolayısıyla onun onaylamadığı, karşı olduğu biçimde davranan kişilerin haklarına zarar verebilecek durumda olmasına rağmen zarar vermeyen ya da bu hakların zarar görmesini engelleyen kişinin tutumudur. Hakkın korunmasını dile getirdiğimiz bir kavram; özgürlüğün ise belirli ülkedeki kişilerin söz konusu haktan yararlanabildiğini dile getirmiştir. En önemlisi de özgürlüklerin taşıyıcısı kişiler değildir, ülkelerdir. Yurttaş kavramını, kişilerin devlet denilen insansal hukuksal kurumla ilişkilerindeki kimliklerinin adı ve Aristotales’in İfadesiyle “ sivil toplumun yönetimine düşünüp taşınarak ve eleştirel bir tutumla katılma gücüne sahip kişi olarak belirtmiştir. Yurttaşlarının insan olarak olanaklarını geliştirebilmelerinin koşullarını sağlamak siyasi iktidarın görevidir, düşüncesinden hareketle siyasal iktidara düşen görev ve sorumluluk da belirtilmiş oluyor. İnsan haklarına saygılı devlet kavramı yerine İnsan haklarına dayalı devlet kavramı yaygınlaştırılmalıdır düşüncesine değiniliyor. Hakka saygılı olması yerine hakka dayalı olsun deniyor.Çok anlamlı ve güzel bir düşünce. Değiştirilmesi söz konusu olmayan etnik kimliklerimizin bulunduğu ve anadil kullanmanın bir temel kişi hakkı olduğu söyleniyor. Bu temel hakkın bir gerektirdiği kişiye ana dilini geliştirme olanağının sağlanması başka bir deyişle o dili konuşan gruba ya da bir azınlık ise çoğunluğun dili yanında farklı olan anadilini kullanabilme ve geliştirebilme olanağının sağlanması da insan hakkıdır görüşlerine yer verilmiştir. Mutlaka okunması ve içimden onlarca güzel düşünce olan harika bir kitap..
İnsan Hakları Kavramları ve Sorunları
İnsan Hakları Kavramları ve Sorunlarıİoanna Kuçuradi · Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları · 201868 okunma
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.