"Acıyı gördüm. Gözlerinin ortasında bir çiçek gibi büyüyen irisin önce ağır ağır büzülmesini, ardından çığlık gibi ansızın patlamasını gördüm. Titreyen dudaklar, bal mumuna dönüşen yüzleri, çöken yanakları, irileşen elmacık kemiklerini, birer mağara gibi derinleşen göz çukurlarını, kurumuş ağızların içinde pelteleşen dilleri gördüm. Anladım ki benliğimizin farkına vardığımız an, acının pençesinde kıvrandığımız andır. Çığlık değil, ürperiş değil, evet, nereden geldiğini bilmediğim o vahşi iniltiyi kalbimin derinliklerinde duydum. Soluksuz kaldım, boğazım kupkuru, alnım ateşler içinde, tuhaf bir hülyaya kapılmışım gibi sürüklendim o dipsiz boşlukta. Hayatın en karanlık sırrıyla yüzleştim. Karanlığın her aşamasından geçtim, akan kanın sesini duydum, ölümün serinliğini damarlarımda hissettim. Geçmişin kamburunu çoktan söküp attım sırtımdan. İnsanın insanı öldürdüğü o ilk anı gördüm, katilin zafer haykırışını, kurbanın korku çığlığını işittim. Her an uyanmaya hazır o muhteşem dürtüyü bastırmak, insanlığın en masum haline, en saf doğasına dönmemek için yıllarca ihanet ettim kendime. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım. Neredeyse başaracaktım ama bırakmadılar, benim adıma onlar öldürmeye başladılar." Kitabın konusu, son yılların en büyük sorunlarından birisi olan mülteci sorunu ve toplumda gittikçe artan pedofili vakalarını konu alıyor. Ahmet Ümit, her kitabında yazacağı eserin konusunu bir sene de belirler. Olayların geçtiği yerleri şehirleri ziyaret eder ve orada, halkla iç içe yaşar. Bundan olayı olsa gerek, kitaplarını okuduğumuzda kendimizi ya başkomiser Nevzat'ın yerine ya da diğer karakterlerin yerine koyarız. Zengin kurgusu ve sürükleyici temposu ile her sayfasında merak uyandıran Kırlangıç Çığlığı, toplumsal meselelere olan hassas yaklaşımı ile bir polisiye romandan daha fazlasını sunuyor okuyusuna. Nedeni ne olursa olsun katilliğin yüceltilemeyeceği gerçeğini vurgulayan roman, insanlığın bugününü sorgulamanızı ve sürekli değişen toplumsal gündemi yeniden gözden geçirmenizi sağlayacak. Romanı okurken hep isminin neden "Körebe" olmadığını düşündüm. Ta ki, Kırlangıç Çığlığı'nın hikayesini Evgenia’nın ağzından duyana kadar… İşte o zaman muhacir ya da mülteci olmanın, devlet zulmüne uğramanın, sürülmenin, yasaklanmanın ne anlama geldiğini anladığımda romanda geçen Suriye'li çocuk göçmenler üzerinde hemfikir kaldım. Sakın polisiye roman diye burun kıvırmayın, sizi baştan sona kadar içine alan heyecanı ve sürükleyiciliği ile zamanın nasıl geçtiğini ve kitabın nasıl bittiğini anlamayacaksınız. "Cehennem boşalmış, şeytanlar aramızda"

Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831.6k okunma

·

52 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rotasız Kaptan