Gönderi

238 syf.
10/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Puslu Kıtalar Atlası
On kitapta karşılaşabileceğiniz farklı karakterleri, 239 sayfaya sığdıran İhsan Oktay Anar romanıdır. Romanın konusunu anlatmanın zor olmasının yanı sıra, matruşka bebekler gibi romanda irili ufaklı birçok hikaye ile tanışıyorsunuz. Romanda ilgimi çekip,altını çizdiğim yerleri sizlerle paylaşacağım. Eminim,okurken aa bu da vardı, nasıl unutmuşum diyeceksiniz. Galata Kulesi'nin yapılış rivayeti ; denizcileri fırtınadan kurtaran kuşun yuvasının bulunup,o yere galata kulesi'nin dikilmesi. Bu kule turistlere bu rivayetle de tanıtılsa güzel olur. Gerçek olmasa da ne yazar Arap İhsan'ın hayatını kurtaran kitap;  arap ihsan'ın bu kitabı kubelik'e çevirtmeye çalışmasıyla ortaya çıkan zagon üzerine öttürmeler...  Ahahaha hala arada bu kubelik'in çevirisi aklıma geliyor ve kendimi gülmemek için zor tutuyorum. Ceviz Ağacının hikayesi;  en çok hoşuma giden matruşka hikayelerden biriydi. Çok kısa bir anlatımla ağacın serüvenine şahit olduk. Lağımcılar şehit sayılmıyor ? Kitapta geçen bu cümle fazlasıyla dikkatimi çekti. Fakat araştırmalarıma rağmen bu konu hakkında bir şey bulamadım. Taş mektep kavgaları;  bu tarz sürtüşmeler günümüzde köklü okullar arasında kesinlike vardır diye tahmin ediyorum. Bu kadar kavga dövüş olmasa da buna benzer bir çekişme vardır. Bildiğiniz böyle okulların çekişmesi varsa lütfen beni yeşillendirir misiniz? Çok merak ediyorum. İhsan Oktay Anar'ın soğuk tasviri; yazarın en büyük özelliklerinden bir tanesi de soğuk gibi insanın içine işleyen durumları tüm gerçekçi ve rahatsız ediciliğiyle anlatması. Soğuktan demire yapışan etler hala gözümün önünde gitmiyor. Geçen gün ruhi çenet dünyanın en soğuk yerine gidip, soğukla ilgili birkaç deney yapmıştı. Bu deneylerden birisi de konserveden çıkardığı eti demir bir direğe koyup eti direkten geri çekmeye çalıştı. Etin neredeyse yarısı direkte yapışıp kaldı. Aklıma direkt kitaptaki sahne geldi. Soğuğun acımasızlığını bu kitapta daha da içinizde hissediyorsunuz. Dünyadaki en büyük mutluluk nedir? Uzun ihsan efendi'ye göre;  bu dünyanın şahidi olmaktır. Ama ben de uzun ihsan efendi'ye anti tez sunarak,  belki de en büyük mutsuzluk bu dünyanın şahidi olmaktır. Şahit olunan onca mekan ve insanda;  acımasızlığı , sefaleti, yoksulluğu görmek tam tersi bir sonuç doğurabilir. Sonuç olarak gene de uzun ihsan efendi'ye katılıyorum. Dertli'nin başına gelenler;  dertli'yi hapse atmaları sonucu,  hapise yıldırım düşmesi sonucu 140.000 akçe civarında masraf çıkması... Bu olaya da hala gülüyorum Efrasiyab;  bu kitapta beni en çok etkileyen karakter oldu. Kendisinin dilenci nefreti ve onların sakallarını yakması gerçekten de okuması zevkli olaylardandı. Ayrıca Efrasiyab'ın leylek yuvasında uzun bir uykuya dalması ve leylek neslinin buna şahit olması...  Bu sahne tüylerimi diken diken etti. Erkekliğe sığmaz ama bilgeliğe sığar;  Şu cümle uzun uzun üzerinde düşünmeyi hakediyor. sizce ? Cellat mezatı; Gerçekten de böyle bir mezat varmış ve yılda bir iki kez yapılırmış. 41 akçeye meyhaneye zorla getirilen hoca;  ekşi sözlüğe bir daha gelinse alınacak nick kıvamında komik bir olay. Şu ana kadar okuduğum kitaplar arasında en fazla etkilendiğim ve yakınlık duyduğum kitap diyebilirim.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,8bin okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.