Herkese selamm Bugün sizlere beni çok etkileyen ve bitirdiğimde değişik duygular hissettiren #EmilyBronte 'nin ne yazık ki tek kitabı olan #UğultuluTepeler 'i ile geldim. Her şey Mr. Lockwood'un Thrushcross Çiftliğini kiralayıp, Uğultulu Tepelerde neler olup bittiğini öğrenme isteğiyle başladı ve Nelly'inin o samimi anlatımıyla devam etti. Öncelikle kitap başlarda biraz karışık geldi , haliyle 2 tane Catherine de olunca ... Ama sonra okudukça her şey netleşmeye başladı ve olağanüstü bir şekilde ilerledi. Yazarımız kin, hırs , nefret, intikam ve garip bir şekilde aşk duygularını karakterlere uçlarda yaşatmış. Üstelik bu duyguların hepsini bir karakterde yaşatmış , tabi hırs ve nefretin biraz daha önde olduğunu da belirtmeliyim. Mr. Heathcliff şu ana kadar okuduğum en kötü karakter olabilir, okudukça yok artık dedirten şeyler yaptı . Uğruna ölecek kadar sevdiği kadının kızına bu kadar kötü davranması, kendi öz oğluna bile bir pislikmiş gibi bakması karakteri fazlasıyla ele veriyor. Bu karakteri sevdim mi sevmedim mi tam kestiremiyorum. Ama o karakterden daha fazla sevmediğim birisi varsa da o Heathcliff'in ömrü boyunca sevdiği tek insan Catherine'dir. Belki de Edgar yerine gerçekten sevdiği adam olan Heathcliff ile evlenseydi her şey çok başka olabilirdi... En çok hoşuma giden şey ise Catherine ve Heathcliff'in aşkı değil de Edgar Linton'un o bağlılıydı. Kitapta o kadar çok karakter vardı ki eminim her biri o zamanın İngiltere insanını yansıtan karakterlerdi. Son zamanlarda okuduğum en iyi klasiklerden biri ve kendini hafızalara kazıtan bir kitap. Nelly'nin ağzından dinlediğimiz ve her şeyin bir film gibi gözümüzün önünden geçtiği bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,5bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

teletabikler-de-okur