İlk defa bir kitap incelemesi yaparken cümlelerimi toparlayamıyorum. Çünkü yazmak istediğim o kadar çok şey var ki.
Limon Ağacı, bir Yahudi kızı olan Dalia ve Arap genç Beşir' in dostluğunu anlatıyor. Ortadoğu' nun kalbi ve iki farklı aileye meyve vermiş bir limon ağacı. Çok uzak bir tarihi anlatmıyor kitap. 1967 yılı Altı Gün Savaşları. Altı günde işgal edilen bir devlet ve apar topar sürgün edilen bir halk. Bir tarafta İsrail işgaliyle ülkesinden sürgün edilmiş Beşir, öteki tarafta Nazi katliamından kaçmış Dalia. Farklı zamanlarda aynı evde yaşamış, aynı ağaçtan limon toplamış iki dost.
Yazar kitap için gerçekten çok büyük araştırma yapıp, emek harcamış. Yazarın tarafsızlığı ve kitabın sonundaki kaynakça bunu bariz ortaya koyuyor. Kitabı okuyan herkesin İsrail -Filistin çatışmasında çok fazla bilgi sahibi olacağını düşünüyorum. Çünkü belgesel şeklinde yazılmış bu kitap, roman değil de tarih okuduğunuzu düşündürtecek. Çok fazla ayrıntıya girmiş bu konuda. Yazar, Filistin halkının haklı direnişini ve İsrail halkının çoğunluğunun barış yanlısı olduğunu anlatıyor. Adolf Hitler ve Nazi katliamından dolayı çok büyük acılar çekmiş olan İsrail, bunları başka bir halka yaşatıyor. Kitapta Filistin halkına yaşattıkları için çoğu insanın nefretine hedef olan İsrailli yahudilerin içimi burkan da bir paragrafı var ;
"Bizler kırmızı sakallı , çarpık bacaklı vs. yahudiler nihayet artık ırkımızdan dolayı hor görülmeyeceğimiz , aşağılanmayacağımız yaşam alanlarındayız." Bu paragraf yıllarca Nazi canavarlarından işkence görmüş bir halkın satın aldıkları ve nihayet huzur içinde yaşamayı istediklerini, bu sebepten topraklarını Filistin halkına bırakmamaları gerektiğini gösteriyor...
Kısacası tavsiye ederim.