Gönderi

Manevi Miras Ebedi İstiklâl
Türk milleti, tarih boyunca yaşadığı olaylar ve verdiği mücadelelerle dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş kimlikte bir topluluk olmuştur. 20. yüzyılda hainlerle doluydu dört bir yanı vatanımızın. Ege’yi Yunanlılar, Doğu’yu Ermeniler, Güney’i Fransızlar…Her yer savaş alanıydı. Halk özgürlük özlemi içindeydi. Millet, birlik ve beraberliğin verdiği kuvvetle; kadın, erkek, genç, yaşlı demeden saldırdı düşmana. Kurşundan, toptan, tüfekten korkmayıp Allah’ın verdiği güç ve kuvvetle hain düşmanların karşısında mücadele verdiler. Kimi köylü rızkını, kimi dede evladını, kimi çocuk babasını gönderdi muharebeye. Şerife Bacı kağnısıyla savaş ortasında, askere mermi götürüyordu zor şartlar altında. Böyle yokluktan var olurken bu vatan, bir şair çıktı en ücra bir köyden. Yazdı hürriyeti, yazdı özgürlüğü, yazdı İstiklâl Marşımızı. Mehmet Akif Ersoy yaşadığı dönemi, olayları, seferberliği öyle güzel anlatmış ki. Duygu, mücadele, iman yüklü bir şiir ortaya çıkarmış. Bir milletin değerlerini, kutsallığını yeniden o dönemin insanlarına ve bize çarpıcı bir şekilde anlatmış. Çünkü İstiklâl Marşımız, Türk milletinin bağımsızlığa düşkünlüğünü ve kahramanlığını yücelten, ülkece ilerlemek ve gelişmek için cesaretlendiren, bunu da maneviyat ve inançla yapabileceğini vurgulayan güçlü bir marştır. On kıta evet, lakin içerisinde bir destan saklı. Bu on kıtayı hakkıyla okursak özgürlüğümüz sonsuza kadar sürebilir demektir. Çünkü her kıtasında bir ders gizli, bir öğüt saklı. Dolayısıyla bu öğütleri hazmeden insan, istikbâli bir daha kaybetmeyi bırakın, kaybetme tehlikesini bile göze alamaz. Bu on kıta; on kutsal emir gibi bizim için, uyduğumuz sürece korunur ve özgür oluruz. Böylece kendimizi bir şeye bağlı görürüz ve atalarımızın izinden gittiğimizi hissederiz. Onlarla gurur duyup ne kadar güçlü bir millet olduğumuzu da hissettiririz. Çünkü biz millet olmanın asaletini, birlikteliğini ve gücünü yaşıyoruz. Çünkü bizim İstiklâl Marşımız bu cennet vatanın sahibinin kim olduğunun yazılı bir kanıtıdır. Her okuduğumuzda, her dinlediğimizde arka planında neler yaşanmış olduğunu da çok iyi bilmeliyiz. Bilmekle kalmayıp öğretmeliyiz. Maalesef ülkemizde İstiklâl Marşı’mızı hayatında bir kez bile okumamış çok insan var. Yazıldığı dönemi, bu ülkenin nasıl kurulduğunu, insanımızın iyi kavraması gerekiyor. Herkesin değerini bilmesiyle, her bir dizesinin anlamını kavramasıyla ona sahip çıkabiliriz. Öyle ki, gelecek nesillere ışık olabilelim. Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.” demesi de ne kadar zor bir dönem yaşadığını gösteriyor bizlere. Öyleyse vatanımıza, milletimize, marşımıza, bayrağımıza sahip çıkanlardan olmak dileğiyle… Zehra MUHAMMED
··
48 görüntüleme
Taçlı Hatun okurunun profil resmi
Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.
Bu yorum görüntülenemiyor
Hakan okurunun profil resmi
"Tanrım... Şu topraklar asırlardır Türk yurdu. Şimdi bir Rus çıkmış, bu toprakları elimizden almak istiyor. Bunun için de çeşit çeşit Rus prenslikleri birinin etrafında toplanarak güçlerini birleştiriyorlar. Ya biz Türkler ne yapıyoruz? Hepimiz ayrı ayrıyız ve birbirimize yardım etmiyoruz veya edemiyoruz. Ne olurdu Rusların yaptığını bizimkiler de yapsalardı, birlik olsalardı." Sanırım Türk'ün kendisinden büyük dostu da düşmanı da yok.
Taçlı Hatun okurunun profil resmi
Türk Türk'e yeter, fazlasına da hacet yok bence :)
5 sonraki yanıtı göster
Pamuk Prenses okurunun profil resmi
Bugünü düşünüp önemseyip bu yazıyı kaleme almak takdire şayan. Yazın da gayet güzel. Yazmaya devam.👍🏻😊🙏
Taçlı Hatun okurunun profil resmi
İnşaAllah, teşekkür ederim. 🙂🌿
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.