Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Wells'in hayal dünyasını ve yazım dilini çok seven biri olarak, yaşadığı dönemdeki dünya görüşünü merak ettiğim için okuduğum bir kitaptı. 1. Dünya savaşı (tüm savaşları bitirecek savaş) zamanında gazeteye yazdığı makalelerin derlemesi olması benim için kitabın en ilgi çekici kısmıydı. Çünkü bizzat savaş halinde iken ve o psikolojinin hakim olduğu bir dünyada yazılmış olması ve yazan kişinin bir Viktorya dönemi insanı olması, bana eski dünyadan yeni dünyaya geçme sürecinde olunan bir ortamda güçlü bir ülke vatandaşının düşünce yapısını ortaya koydu. Balkanların durumundan, Amerikan halkına seslenişe kadar 11 farklı başlıkta makale yazarak görüşlerini sanki sizinle konuşuyormuş gibi anlatmış. Birçok konuya değinmiş. Özellikle elestirilerinin merkezinde sert bir şekilde Almanya duruyor. En çok dikkatimi çeken şeylerden biri ise emperyal bir görüşte olmayan Wells dahi, haritalar çizmekten kendini alamamış olması. Bir sürü ülkenin haritasını bazen kendini kaptıran bir üslupla çiziyor hatta bunun absürtlüğünü kendisi de fark ediyor. Genel olarak bizim sömürgeci olarak adlandırdığımız devletlerin motivasyonlarının aslında sömürmek değil, toplum olarak medeni ve daha üstün oldukları için diğer 'barbar' uluslara da biçim vermenin ve bunun Dünya'nın özellikle de Batı'nın güvenliği adına bir görevleri olduğunu algıladım ben Wells'in üslubundan. Merkezdeki düşünce yapısının (emperyalist yada liberal) en büyük motivasyonlarından biri bu gibi. Aslında Almanya'yı(prusyacılık) en büyük tehlike olarak görüp, Rusya'yı neden görmediği ile ilgili yazdığı bir pasaj bu düşüncemi pekiştirdi: "Prusyacılık ortadan kaldırıldıktan sonra makul biçimde birleşmiş bir Batı Avrupa'nın, 200 yıldır endişe etmediği Doğu'dan gelebilecek saldırı riskinden bundan sonra da endişe etmesi gerekecek mi? Ben endişe edeceğini hiç sanmıyorum. Rusya'dan "14. yüzyılda" veya "16.yüzyılda" olduğu şeklinde bahsetmek sadece modadır. Nitekim, Rusya, diğer her şey gibi 20. yüzyıldadır........Toplum olarak barbardır. Nüfusunun %80 ila 90'ı yazılı tarihin başlangıcından önce Avrupa'ya dağılmış olan tarımcı Aryan ırklarının seviyesinden çok az üzerinde bir seviyede yaşar. Okuma yazma bilmez. İlkel bir sekilde batıl inançlı, muhafazakâr ve dindardır. Modern dönemin sıradan ticaretinden kendini koruyamaz; daha iyi eğitimli ırkların iş dünyasına karşıt bir silahı yoktur ancak köylünün zayıf kurnazlığı vardır. Gerçekten çaresiz ve uyanmamış bir kitledir. Bu köylülerin üstünde ise birkaç milyon kadar oldukça iyi eğitimli ve aktif olarak zeki insanlar gelir. Bizimki gibi Batılı bir topluma herhangi bir şekilde karşılık gelen tek şey bunlar. " Meraklısına okumasını öneririm.
Tüm Savaşları Bitirecek Savaş
Tüm Savaşları Bitirecek SavaşH. G. Wells · İthaki Yayınları · 2020162 okunma
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.