Sonunda bitti. Keşke bu kitabı almayı ertelemeye devam etseydim. Bu kitap hakkında uzun uzun yorum yazmak istemiyorum. Bu nedenle hemen yoruma geçiyorum.
Kapağına ve hakkında duyduğum güzel yorumalara kanarak aldığım ama hayal kırıklığım olan, bit artık bit dedirten bir kitap oldu benim için.
Karakterlerine bağlanamadım. Bu kitaba çok eğlenceli denilmiş ben nerede güleceğimi anlayamadım, espri olduğuna emin olamadığım yerlerde gülecektim sanırım.
Kitaba önyargılı bir şekilde başlamadığımı belirtmek istiyorum. Hatta büyük bir beklentiyle başladım ama daha en başlarda şu cümleyle karşılaşınca sevmeyeceğime emin oldum: Ben senin bildiğin kızlardan değilim.
Nihan'dan ciddi anlamda hiç hoşlanmadım. Bazı özelliklerimiz benzer olduğu için eğer kitapta birazdan bahsedeceğim şeyler olmasa Nihan'a bayılacağıma eminim ama maalesef.
Nihan'ın yok şöyle kızlar, yok böyle kızlar deyip durması aşırı sinir bozucuydu. Yani yok ben kafe kızı değilim, yok ben makyaj malzemelerine para döken kızlardan değilim tarzı cümleler beni gerçekten sinir etti. Makyaj yapmayı seven birinin makyaj malzemesi alması oldukça normal değil mi? Ben de bütün paramı kitaplara harcıyorum, makyaj malzemesi almıyorum ama çıkıp da senin bildiğin kızlar diye konuşmam herhalde kimseyle. Ayrıca Nihan kitabın başlarında "Kışın yazlık elbiseler giyip sevgilisinin ceketini giyen kızlar..." tarzında bir cümle kuruyor. İlerleyen sayfalarda ise kadınların ne giyeceğine çok karışılıyor tarzında bir şey diyor. Bana Nihan kendiyle biraz çelişiyormuş gibi geldi ya, neyse.
Sinirimi bozan bir diğer durum ise kitapta Nihan (ve kardeşi) dışındaki neredeyse bütün kadın karakterlerin "ağzını yaya yaya konuşan, tek işi dedikodu yapmak olan" karakterler olması çok saçma ve sinir bozucuydu.
Ayrıca kitapta geçen çoğu erkek karakter de Nihan'dan hoşlanıyor bu detayı da atlamayalım.
Teoman'dan bahsetmek bile istemiyorum ama iki cümle etmezsem de içimde kalır. Teoman tabii ki de istediği her kadını elde edebilecek bir karakter, başka türlüsü olur mu hiç? Teoman'ı hiç sevmeyeceğimi ise Nihan onun evine ilk geldiğinde koltuğa yaklaşıp Nihan'ı etkilemeye çalıştığı sahnede (tam anlatamadım ama olsun) anladım.
Bir diğer sinir bozucu durum ise kitapta çok fazla "lan, oha, ulan" kelimelerinin geçmesiydi. Normal hayatta hiç kullanmıyorum diyemem ama birisi bu kelimeleri çok fazla kullanırsa sinir olmaya başlıyorum. Bu kitap bu tarz kelimelerle doluydu.
Kitaba verdiğim iki puan Nihan'ın düşündüğü bazı şeylerin hoşuma gitmiş olmasından ve Nihan'ın ailesiyle yaşadığı şeyin beni çok üzmüş olmasından kaynaklanıyor. Bunlar olmasaydı mecburen vermek zorunda olduğum bir puanı verirdim sadece.
Maalesef serinin ikinci kitabını da okumak zorundayım. Çünkü severim diye onu da almıştım. Umarım onu birazcık daha severim.