Yemen'den söz açıldı mı hemen şöyle bir soru ile karşılaşıyorum:
- Siz asker miydiniz? Yemen'e ne yapmağa gittiniz?
Osmanlı İmparatorluğu'nun bu vilâyetine sivillerden pek az kimse gitmişti. Gidenler hep askerlerden ve bazı sürgünlerden ibaret kalırdı. Gidenler orada ne yapmağa gittiklerini kendileri de bilmezlerdi. Bu sebeple sivil olarak Yemen'e gitmiş olmak herkesin merakını çekiyor. Bu merakı tatmin için de evvelâ Yemen'e gidişimin sebebini açıklamak lâzım geliyor.
Tayinimden daha bir gün evveline kadar aklımdan, hayalimden bile geçmeyen bu memlekete tayin edilişim şöyle oldu:
Hukuk'un son imtihanlarım bitirince mekteple ilgimiz kesilmiş, bomboş kalmıştık. Nereye gideceğimizi, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Tahsil derecelerim bitirmek amacıyla senelerdir içinde çalıştığımız mektep binasından ayrılmak bize, cami-adan dışarı atılmış, muallakta kalmış insanlar hissini veriyor, mektebi bitirdiğimize sevinecek yerde kumluğa düşmüş acemi anlar gibi bal toplayacak çiçek bulamıyor, yine o binayı, o gürültülü, uğultulu kovanı arıyorduk. Şurada burada boş dolaşmak, hatta mesirelerde gezmek bir serserilik gibi geliyordu. Bu sıralarda, daha diplomaları alışımızdan hemen bir hafta sonra gazetede şöyle bir ilân gördüm:
Kolordularda birer adliye-i askeriye müşavirliği ile birer askerî müstantiklik (sorgu yargıçlığı) ihdas edilmiştir. Hukuk mezunlarından imtihanda muvaffak olanlar alınacaktır. Harbiye Nezareti'ne müracaat edilmesi...
Ciddî bir kararım olmaksızın, ben de gireyim, ne çıkar, diye can sıkıcı boşluğu doldurmak ihtiyacıyla ve deneme kabilinden müracaatı yaptım. Yedi kolorduya ikişerden on dört kişi alınacaktı, imtihanda 40 kişi kadardık, imtihan kâğıtlarımızı verdikten sonra kazananların ismi yine gazetelerde ilân oluna-cak, oradan öğreniminiz, dediler. Kırk kişi kırk tarafa dağıldık.
Sayfa 24 - KİTABEVi ☪ KASIM 2001Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.