Gönderi

382 syf.
·
Not rated
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dili kullanmadaki mahareti, kelime hazinesinin genişliği, sıradan olaylardan dahi hayat dersleri çıkarması, karakter analizleri, dönem çatışmaları ve tezahürlerini aktarma kabiliyeti ve daha nice hoş yanı ile kalemini naçizane beğendiğimi, kitabını keyifle okuduğumu ifade etmeliyim. Özellikle kendi olmakla başkası olmak arasındaki gerilimi öyle güzel işlemiş ki kendinizi aniden karakterler ve olayların içindeki ironik çatışmaları yaşarken bulabilirsiniz. Hayri İrdal'ın haklı duruşunu geçim derdiyle ve türlü sıkıntılarla derbeder edişi, silik ve sönük hale getirişi büyük bir metafor esasen. Kendiliğini kaybeden insanımızın kendini nasıl tahkir edip küçümsediğini, bunun kendini inkar etmeye ve bir yalana inanmaya varan yolunu bu mecaz üzerinden anlatıyor yazar. Hayri İrdal'ın şu cümleleri bunu özetler nitelikte, "Ne yaşadığım hayatı beğeniyor ne yenisine gidecek kudreti kendimde buluyordum." (s.146) Arafta ve yorgun bir hayat, bugün toplumumuzu da özetleyen bir hal bu. Sonra modernizm üzerine de birçok eleştiri mevcut kitapta. Mesela radyonun varlığını sevmiyor Hayri Bey, çünkü radyonun musikiyi de tıpkı diğer sıkıntılı günlük haberler gibi kulağa doluşan bir şey haline getirmesinden şikâyetçi. Yahut zanaatkar ile tüccarı, fabrika ile el işi ustalığını mukayese ederken çokluğun getirdiği sıradanlıktan da şikayeti var. Bir de sermayenin değil sevgi ve becerinin kazandığı dönemleri hasretle anıyor. Sosyal medya hakimiyetindeki bugünde yaşasa daha neler neler derdi kim bilir.. Bunun yanında Halit Ayarcı karakteri de bu yenilikçi ve modern hareketin sembolü. Ve Hayri efendi ona hayran. Çünkü diyor, o hayatta mağlup olmamış gibi dimdik. Bu ilginç bir tasvirdir; bir medeniyete veya bir ideolojiye (mesela modernizme, batı merkezli düşünceye) bakışı da işaret ediyor olabilir. Çünkü modern olmayan her düşünce her kişi hikaye boyunca kötü ve geri kalmış görülüyor, sanki modern olmayan diğer şeyler yenilgiye mahkum ve artık fayda vermeyecek şeylermiş gibi.. Hayri İrdal bile içten içe kadim geleneğe dair sahip olduğu tüm ilmî birikimi, pek fayda vermeyen eski işler olarak görüyor. Karakterlerin ekserisi eskilerin yeniliğe musallat olduğu kanaatinde denilebilir. Bu tutum ilerlemeci tarih anlayışının da bir okuması sayılabilir. Çünkü yeni olan daha iyidir, geçmişte olansa köhne ve gelişmemiştir algısı bu anlayışın tezahürü. Gel gelelim yeninin dogmatizmine karşı zamandan ve mekandan bağımsız olan mutlak iyilik, doğruluk ve güzelliğin varlığına inananlar şükür ki hâlâ varlar. Bir de şu var ki söylemeden geçemeyeceğim. Yazarın karakter tanımlamaları ve psikolojik tahlilleri gerçekten harika. Yazar, muhayyilesinde geniş bir repertuara sahip ki tüm karakterleri böyle kendine has özelliklerle donatmayı başarmış. Ortaya oldukça zengin bir karakter katalogu çıkmış. Ayrıca yazar, karakterlerin hayatlarının ve kaderlerinin, bilhassa Hayri İrdal'ın kaderinin onu bir şeylere hazırladığı üzerinde epey durmuş. Hikaye akışı içinde bunu defalarca ispatlamış da nitekim. Ki bu tespite ben de katılıyorum; Allah herkesi kendi yoluna göre nakış nakış işleyen bir kaderle muhatap kılıyor. Bugün yaşadığımız hiçbir şey abesle iştigal değil. Meğerki kişi karşısına çıkan fırsatı değerlendirmesini bilsin, umduğunu da sabırla beklesin. Enstitüye gelince söylenecek çok şey var. Fakat bilhassa saat/zaman ekseninde olması manidar. Malum, modernizmin ve kapitalizmin en çok yakındığı şey zaman, ömür.. Transhümanizm ile ilgili okumalar yapanlar bunu çok daha rahat anlayacaktır. Hep arzu edilen o hiç tükenmeyecek hayat, sonsuz bir yaşam... Ayrıca enstitünün varlığı ve işlevi hakkındaki ironik durumlar da "hakikatin ne olduğu değil nasıl yansıtıldığı önemli" görüşüne yönelik bir eleştiri olarak değerlendirilebilir. (Burada da post truth kavramını okuyabiliriz) Ambalajın/reklamın muhtevadan daha önemli görüldüğü bir zamanda bu tip çıkarımlar, içinde bulunduğumuz dünyaya bakışı değiştirmeye muktedir olabilir. Kitapta ele alınacak çok fazla nokta olmakla birlikte ben bu kadarıyla iktifa edeyim. Kitaptan önce ona yönelik eleştiri ve incelemeleri okumanın fayda vereceğini umuyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341.9k okunma
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.