Gönderi

263 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 7 days
Atsız Beğ
Hüseyin Nihal Atsız, Türkçülüğün "Yolbaşçı"sı kendi deyimiyle Türkçülüğün en kıdemli üyesi olarak eserinde yaşadığı büyük zorlukların bir kısmını anlatıyor. Darülfünun'da bugün hâlâ kitapları Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakültelerinde başyapıt(sağcı hocalar tarafından) olarak okutulan Mehmed Fuad Köprülü'nün asistanıyken Malatya'ya Türkçe Öğretmeni olarak tayininden başlayan zulüm silsilesine direnmek, dirayet göstermek her babayiğidin harcı değil. Bana değmeyen bin yaşasıncı olsa eserinde ağır eleştirdiği Sabahattin Ali gibi dün söylediklerinden rücu eder, bir mevki kapar, gül gibi yaşayıp giderdi. Eserde biraz önce adını andığımız Sabahattin Ali'den tutun da Hasan Ali Yücel'e, İsmet İnönü'ye, Falih Rıfkı'ya, özellikle dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na kadar birçok ismi topa tutuyor. Köy Enstitüleri başta olmak üzere Maarif vekilliğine alenen yerleştirilen Moskofçuları tek tek ifşa etmesine rağmen kimseye bir şey olmamış, olan yine kendisine olmuştur. Hasan Ali Yücel ve Şükrü Saraçoğlu hakkında anlatılanlar yenilir yutulur cinsten değil. Falih Rıfkı'nın da tıpkı diğerleri gibi Türkçülüğe düşman olduğunu hatta Türkçülerin İttihatçı olduğu yaygarasıyla Türk Ocaklarının kapatılmasına sebep olduğunu ifade ediyor. Bu sayede fikri boşluğa düşen gençliğin Nurcular ve Moskofçular elinde heder olduğunu ifade ediyor. Kitapta Atatürk dışında övdüğü sadece Rıza Nur var. Hem siyaset hem edebiyat alanında adeta bir eleştiri bombardımanı yapılmış ancak uğradığı zulümleri kabaca anlatıp detaya yer vermemiş(özellikle 1944 Türkçülük davası hakkında pek bilgi verilmemiş.) Atsız gerçekten nasıl biriydi bilmemiz mümkün değil ancak gıyaben edindiğim fikirlerle Türk Tarihi ve Edebiyatı alanında dolu dolu bir mütefekkir. Söyleşi kısmında mütevazi kişiliğine vurguu yapılmış olsa da söylemleri egolu bir karakteri olduğunu gösteriyor. Fikirleri, yaşayışı değişmeyen, eğilip bükülmeyen karakterli ve kalemi kuvvetli bir fikir adamıdır. Kitapta kendini tanıttığı kısımda uzun uzun anlattığı Askeri Tıbbiyeli olduğu bölümleri sıkıcı bulduğumu itiraf etmeliyim. Okuduğum birçok eserindeki akıcı üslubu bu bölümde görmek pek mümkün değildi. Ruh Adam adlı eserinde anlattığı Selim Pusat adlı karakter kendine benzemektedir. Askeri Tıbbiyeyi bitiremeyişi içinde hep bir yara olarak kalmıştır. Osmanlı'nın son dönemi, Cumhuriyet ve çok partili hayata ışık tutan bir eser. Her Türk'ün okuması gereken bir eser. Nihal Atsız okumayan nesilden çok korkuyor. Ben de buradan Atsız'ın sözünü dinleyip, kendimizi geliştirelim diyorum.
Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi ve Çektiklerimiz
Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi ve ÇektiklerimizHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 2018726 okunma
·
69 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.