Stephen King'in kamyonet çarpması sonucu ağır yaralandığı, bir çok sıkıntıya rağmen yazarın bitirmekte zorlandığı kitap. Calla'nın Kurtları. Gilead'lı Röland önderliğindeki silahşorlar kara kuleyi ararken kendilerini Calla kasabasında bulur. Bu kasabada her 22 senede bir tekrarlanan felaket vardır. Felaketin adı Kurtlardır! Kasabalılar, yüzlerce yıl boyun eğmiş harekete geçme zamanının Silahşörler'de yanlarındayken en uygun zaman olduğunu anlamışlardır. Röland'ın bir seçim yapması gerekecek. Kurtlar geldiğinde kasabalılara yardım mı edecek, yoksa kendi yoluna mı gidecek. İnsanı intikam hırsıyla doldurup ağzının suyunu akıtacak bir romanla karşı karşıyayız. Aksiyon ve maceranın %100 olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Röland Deschain ve silahşorlarından bahsediyoruz. Göz açıp kapayıncaya kadar insanı ölümle burun buruna getirenler. Kitap uzun soluklu bir roman. Olaylar başlangıçta oldukça yavaş ilerledi. Özellikle Rahip Callahan'ın hayat hikayesini anlattığı kısımlar hafiften sıkılmama sebep oldu. Ama olsun Stephen King'in hikayeleri genelde hep böyle olur. Bizi karakterlere, mekanlara bağlar. En ufak detayların bile üstünden geçmemizi sağlar ki onlarla bütünleşebilelim. Röland kasabaya gelmeden önce köylülerin birbirlerine olan inancı sıfırdı. Tehlikeli kurtlara karşı yapacak bir şeyleri olmadıklarını, olası aksi bir durumda her şeylerini kaybedecekleri için hep geri durdular. Fakat Röland'ın onları savaş hırsıyla doldurup gözlerine kan büründürmesi beni en etkileyen olay oldu. Üzüldüğüm tek nokta: kitapta çeviri hataları vardı. Cümlenin anlamını bozacak türden değildi ama insanı rahatsız ediyor. Mesela geliyo, yapıyom, gidecem gibi saçma hatalar.

Calla'nın KurtlarıStephen King · Altın Kitaplar · 2017879 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafa Serkan Öztorun